Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...

-Boğamazsın ki!

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...

İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu

...

Mehmed Ragîf, daha sonra Mehmet Âkif Ersoy (20 Aralık 1873 - 27 Aralık 1936),

Türk şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi ve siyasetçi.

Yaşantısından ziyade sonu hepimizin içini acıtması bakımından önemlidir.

Çünkü her devirde çizgisini inancını ve insanlığını korumuştur.Ülkesi ve milleti için gösterdiği çaba verdiği emek takdire şayandır, eşi ve benzeri olmadığı için Milli şair, Büyük insan, doğruluk timsali ve sözünün eri olması imrenilesi vasıflarındandır.

Akif'i Akif yapan dik duruşudur.

Günümüz insanlarıyla ve görüp bildiklerimizle kıyaslaması dahi yapılamaz.

Bakınız Akif'in gidişindeki görkem ve ihtişam tarihe nasıl geçmiş.

...

Takvimler 27 Aralık 1936'yı gösterir

Beyazıt Camii önü...

Bir otomobil yaklaşır.

Bagajında çıplak bir tabut vardır.

Dört hamal cenazeyi musallaya bırakır.

Biraz sonra cenazenin Mehmet Akif olduğu anlaşılır.

Sağlığında karnını doyurduğu lokantacı, bir Kâbe örtüsü getirip örter tabutu.

Akın akın gelen Edebiyat Fakültesinden üniversite öğrencileri de bir sancakla tamamlarlar tabutu.

Üniversite idaresi Ankara’dan aldığı talimat üzerine gençleri bu “rejim muhalifi, mürteci” şairin cenazesine katılmamaları için uyarmıştır.

Cenaze; Beyazıt'tan Edirnekapı'ya omuzlarda götürülür.

Devlet büyüklerinden ve devrin etkili kişilerinden birine bile bu görkemli uğurlamaya katılmak nasip olmamıştır.

"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak"

Rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhun şad mekanın cennet olsun.

-- Ölümsüzlük bu olsa gerek... vesselam

- Eşin var, aşiyanın var,

baharın var ki beklerdin;

Kıyametler koparmak neydi,

ey bülbül, nedir derdin?

O zümrüd tahta kondun,

bir semavi saltanat kurdun,

Cihanın yurdu hep çiğnense,

çiğnenmez senin yurdun!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.