Düşünce şüpheyle başlar. Düşünce, tezatlarıyla bütündür. Zıt fikirlere kulaklarımızı tıkamak, kendimizi hataya mahkum etmek değil midir.

(Cemil Meriç)

Sözlükte memleketin tarifi, bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke olarak tarif ediliyor.

Ve bu ülkede yaşayan insanların ülkeleri hakkındaki duygu ve düşüncelerinin her birine de mesele diyoruz. Yani insanları rahatsız eden düzelmesini istedikleri konular bütünüdür.

Memleketin meselelerine kafa yormak, çözüm üretmek ülkeyi yönetenlerin göreviymiş gibi görünse de işin aslı öyle değildir.

Erkeğinden kadınına, öğrencisinden öğretmenine, işçisinden köylüsüne yani toplumun bütün bireylerinin bu meseleleri çözmek ve çoğaltmak gibi bir güçleri vardır.

Çok basit bir örnek verirsek birlikte yaşadığımız toplumun, şehrin kurallarına uymayıp yediğini içtiğini çöp yerine yerlere atan bir belde de birçok sorun ve sıkıntı çıkar. Bunu ülke bazında düşündüğümüzde bizlerin yapacağı olumlu bir davranışın katkısı, faydası olduğu gibi olumsuz davranışında birçok zararları olacaktır.

Örnekleri çoğaltmak bizim elimizde iyi-kötü, çirkin-güzel, helal- haram, huzur-huzursuzluk, refah-geri kalmışlık kavramlarını bilen her birey memleketin meselelerin az çok farkındadır.

Dinleyen olur veya olmaz bu çokta önemli değildir. Yeterki kişi bu konuları kendi içinde çözsün ve daha sonra çevresine yansıtabilsin.

Hepinizin bildiği gibi ülkemizin en büyük meselesi dış destekli terör olayları olduğu gibi, gün geçtikçe zorlaşan hayat pahalılığı ve işsizliktir.

Ayrıca dış politikada yapılan hatalar henüz telafi edilmiş değildir. Yeni ittifaklar kurmak, yeni dostlar kazanmak sadece günlük politikaların bir gereği olmaktadır. Yani ilerisi için güvenebileceğimiz sağlam ve sadık bir dost yoktur.

Ülkenin birliği, dirliği ve güvenliği için mücadele eden yaralanan şehit düşen vatan evlatları ki onlar memleket meselesini canlarıyla kanlarıyla çözmüş. Bu uğurda her şeyden vazgeçmişlerdir. Kimileri gibi laf üreterek, köşe dönerek değil ortaya can koyarak yapmışlardır. Allah onlardan razı olsun… Âmin.

Hal böyle iken birde madalyonun öbür yüzü vardır. Elini sıcaktan soğuğa vurmadan ellerine geçirdikleri güç ile ülkeyi soyup soğana çevirenler, halkın vergileriyle kazanılmış yatırımları ona buna peşkeş çekip. Uluslararası sermayeyi, tefecileri, rantiyecileri himaye ederek halkını vahşi kapitalizmin dişlerinin arasına terk edenler vardır.

İçinde bulunduğumuz yıl ve daha sonraki yıl seçim yılı olduğu için iktidar sahiplerinin seçim ekonomisi uygulamaları ve popülist karar almaları kaçınılmazdır. Artan hayat pahalılığı, işsizlik, ağırlaşan vergi yükü ile bu halk iki yıl dayanır mı onu bilmiyorum. Bilen varsa bir adım beri gelsin.

Ben inanıyorum ki bizden kaynaklanan sorunları yine biz çözeriz. Her zaman olduğu gibi bir bütün olarak ülkemiz için bir araya gelir canımızı malımızı hiçe sayarız evvel Allah.

Lakin bizim yani halkın iradesi dışında gelişen bazı şeyler vardır. Nedir bunlar emperyalist güçlerin politikaları ve kapitalist sistemin iliklerimize kadar işlemiş olmasıdır.

Neydi kapitalizm: Hayallerinizi, ideallerinizi para karşılığında satın alabileceğiniz veya alınabileceği, her şeyin değerinin parayla ölçülebildiği, yaşamınızı sürdürebilmek için gerekli tüm koşulları yalnızca parayla sağlayabildiğiniz ekonomik sisteme kapitalizm denir.

Yani paran yoksa hiçsin. Hani derler ya “parasız adam, gereksiz adam” işte bu düşünce ve bu düşünceye sahip bireylerin bilinçaltına, iliklerine ve damarlarına kadar işlemiş sistemdir en büyük memleket meselesi…

Emperyalizmin orta doğuda neler yaptığını beşikteki çocuk bile gördü idrak etti. Bu yayılmacı ve bütün değerli kaynakları ele geçirme politikaları içinde bulunduğumuz coğrafyayı yaşanmaz hale getirdi....

Hasıl-ı kelam, memleket meselesi olarak gördüğüm ve acil çözülmesi gereken meseleler kısaca şunlardır.

1.terör

2.ekonomi

3.eğitim

4.adalet

5.yanlış uygulanan dış politikalar

6.güvensizlik

7.kin ve nefret söylemleri

8.siyasetçiler

9.siyasetçilerden güç alarak devleti soymak

10.siyasetçilere inanmak

12.siyaset ve siyasetçiler için tartışmayı kahramanlık zannetmek

13.sevgi ve saygının olmaması

14.iman ve inançtaki zayıflıklar…

İlk beş madde ülkenin acil çözülmesi gereken meseleleridir.Diğer meseleler ise tabandan tavana kadar hepimizin sorunudur.Şunu unutmayalım balık baştan kokar denilse de…

Ağaç kökünden büyür gelişir. Kök sağlam olursa yaprak ve çiçekler gür olur dolayısıyla da verim yüksek olur.

Biz vatandaş olarak üstümüze düşeni yaparsak, işte o zaman vatan yaşanılacak hale gelir.

İşte böyle sevgili okurlarım, başımıza gelen olaylardan ders almayıp birbirimize düşersek hepimiz birer yem oluruz. Bunun önüne geçmenin yolu ise memleketimize sahip çıkıp, memleket meselelerine vakıf olmaktır.

Sormak, sorgulamak. Tartışmak ve ortaya çıkan fikri, düşünceyi uygulayıcılara iletmektir. Yani iyi ve güzel için iktidar sahiplerine baskı yapmaktır. Hal böyle olunca da dalkavuklar, yağcılar, yağmacılar, vatan hainleri, emperyalizmin uşakları. Kapitalizmin köleleri yok olacaktır.

Çünkü bilinçli ve kültürlü toplumların yaptırım gücü çok yüksektir….

Ezcümle; seni ben anlatırsam yanlış anlayacaklar, kendi haline bıraktım insanları senin niyetini anladıklarında beni anlayacaklar...Vesselâm

Arap Kurt - Köşe Yazıları -

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.