Tarihimizde bazı insanlar vardır ki elini, gerekiyorsa bedenini taşın altına koyarak, bu ülkede unutulması mümkün olmayan büyük bir şahsiyet hâline gelir. Mahmut Celalettin Ökten de onlardan biridir.
Yaşamı boyunca attığı temeller bugün dahi büyüyerek devam etmektedir.
Peki, kimdir Mahmut Celalettin Ökten?
İsterseniz, sonda söylememiz gerekeni en başta söyleyip sonra detaylandıralım:
Türkiye’nin ilk İmam Hatip Ortaokulu müdürü…
Daha doğrusu, Türkiye'deki imam hatip okullarının kurucusu olan Türk eğitimcisi.
Müdürlüğünü yaptığı okul: İstanbul İmam Hatip Okulu.
İşte tarihe attığı imza!
Diyebilirsiniz ki, bu kadar mı?
Onu da aşağıda okumaya başlayalım.


 
Mahmut Celalettin Ökten, 1882 yılında Trabzon’da doğdu.
Dört yaşında iken babası Sâlih Zihni Efendi’nin, kısa bir süre sonra da annesi Güller Hanım’ın vefatı üzerine babaannesinin himayesinde büyüdü.
Baba tarafından Gürcüzadeler olarak bilinen, dinî ilimler alanında isim yapmış köklü bir aileye mensuptur ve bu kökenden gelen dinî birikimle küçük yaşlarda eğitim hayatına başladı.
Genç yaşta hafızlık eğitimini tamamladı ve rüşdiye ile idadi okullarında öğrenim gördü. Eş zamanlı olarak medrese eğitimini de sürdürdü.
Genç yaşta Kur'an hâfızı oldu.
Rüşdiyeyi bitirdikten sonra Trabzon İdadisi'ne kaydoldu.
Bir süre dedesi Ömer Feyzi Efendi’nin yerine Trabzon Çarşı Camii’nde imam-hatiplik görevinde bulundu.
1905 yılında İstanbul’a giderek Darülmuallimin-i Âliye’de (Darülfünun'un) öğrenim görmeye başladı. II. Meşrutiyet’in ilânı ile İstanbul’da huzurun bozulması üzerine öğrenimini yarıda bırakarak bir arkadaşıyla birlikte Turgutlu’ya gidip edebiyat öğretmenliğine başladıysa da (24 Haziran 1909), burada fazla kalmayarak İstanbul’a döndü (5 Kasım 1909) ve tahsiline devam etti.
Dârülfünun’da hocaları Babanzâde Ahmed Naim, İzmirli İsmâil Hakkı ve Mehmed Âkif beylerin yakın ilgi ve sevgilerine mazhar oldu.
Arap edebiyatını Ali Fehmi (Câbiç) ve Şevket Efendiler’den okudu.
Bu arada, Fatih dersiâmlarından Mustafa Âsım ve Muğlalı Ali Rızâ Efendiler’den kelâm ve usûl-i fıkıh sahasında özel dersler aldı.
Mahmut Celalettin Ökten, 1911 yılında Dârülfünun Edebiyat Şubesi’nden mezun olunca İstanbul Sultânîsi Arapça muallimliğine tayin edildi (29 Ocak 1912).
1925’te İstanbul İmam-Hatip Mektebi Arapça muallimliğine tayin edildi. Ardından İstanbul’un çeşitli okullarında (Vefa Lisesi) Türkçe, edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi.
Bir süre sonra “Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu”nun aleyhinde konuştuğu iddiasıyla açığa alındıysa da yapılan tahkikat neticesinde görevine iade edildi. Ardından İstanbul Sultânîsi Arapça muallimliğine geçti.
Harf İnkılâbı’ndan sonra Arapça derslerinin kaldırılması üzerine okulun Türkçe hocalığını üstlendi.
Vefa Lisesi’nde felsefe hocası iken, 1947 yılında emekliye ayrıldı.
İlmî yetişkinliği ve başarılı öğretim metodu sayesinde kısa sürede “Celâl Hoca” olarak şöhret buldu.
Mütareke yıllarında kayınpederinin yerine Vasat Atik Ali Paşa Camii’nde on yıl kadar imamlık görevinde de bulundu.


 
Devletten emekli oldu ama asıl görev şimdi kendisine tebliğ edilecekti.
Millî Eğitim Bakanlığı (Maarif Vekâleti) tarafından, 1949 yılında İstanbul'da açılan İmam Hatip kursuna hem müdür hem de öğretmen olarak göreve başladı.
(Bugünkü İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi.)
Bu vesileyle, sadece pratik bilgiler vermeyi hedef alan bu tip kursların yeterli olmadığını gördü ve bunların orta dereceli okullar hâline getirilmesi gerektiği kanaatine vardı.
Bu konuyla ilgili olarak, daha sonra başta dönemin Maarif Vekili Tevfik İleri olmak üzere birçok yetkiliyle görüşmeler yaptı.
Sonuçta İmam Hatip okullarının açılması yönünde karar alındı.
Mahmut Celalettin Ökten, Türkiye’de imam hatip okullarının kuruluş sürecinde aktif rol oynayan ve bu alandaki ilk kurumsal adımları atan bir eğitimcidir.
Hem medrese hem de modern eğitim almış olması, onu dönemin önemli düşünce insanlarından biri hâline getirmiştir.
3 Kasım 1951'de İstanbul İmam Hatip Okulu’nun kurulmasıyla birlikte bu okulun ilk müdürü olarak atandı.
Bu görevini 27 Mart 1953 tarihine kadar yürüttü.


 
İmam Hatip okullarının kurucusu olarak tanınan Mahmut Celalettin Ökten, Türkiye’deki din eğitimi tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Klasik İslami ilimlerde olduğu kadar Batı felsefesi ve edebiyatında da derin bilgi sahibi bir eğitimcidir.
1951 yılında açılan İstanbul İmam Hatip Okulu’nun ilk müdürü olarak bu alandaki öncü rolünü pekiştirmiştir.
Zor şartlara rağmen bu okulların ayakta kalması ve kurumsallaşması için çaba göstermiştir.
Türkiye’nin dinî, ilmî, kültürel ve sosyal hayatında önemli yeri olan İmam Hatip okullarının kurulması fikrinin ilk sahibi ve ilk program yapımcılarından biri olması dolayısıyla, Mahmut Celalettin Ökten’in bu okulların tarihinde çok önemli ve unutulmaz bir yeri vardır.

Eğitimcilik dışında bilimsel çalışmalara da önem veren Mahmut Celalettin Ökten, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini iyi derecede bilmekteydi.
Özellikle Arap edebiyatına vukufuyla tanınan, İslâmî ilimler yanında Batı kültürünü de yakından incelemiş bir din âlimi olan Mahmut Celalettin Ökten, bütün ilmî hayatı boyunca tahkik metodunu uygulamıştır.
Genel felsefe, kelâm ve İslâm felsefesi alanlarında iyi yetişmiş, bu konularla ilgili olarak Arapça ve Fransızcadan tercümeler yapmıştır.
Resmî derslerinin yanı sıra, Beyazıt’ta evinin yakınındaki Soğanağa Camii’nde cumartesi günleri altı yıl süreyle İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn okutmuştur.
İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde iki yıl ilm-i tevhid ve kelâm derslerini okutmuştur.

Birçok din âlimi ve muhafazakâr münevverin bir köşeye çekildiği Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk yıllarında, Mahmut Celalettin Ökten her zaman ve her şartta yapılabilecek işler olduğunu düşünen iyimser kişiler arasında yer aldı.
Gayretli, sabırlı ve kanaatkâr bir anlayışla, eski kültürün yeni nesle aktarılmasında başarılı hizmetler gerçekleştirdi.
Günümüz insanının tasavvur edemeyeceği kadar sade bir hayat yaşardı. Bununla birlikte hayatı severdi.
Ona göre hayat, meşru sınırlar çerçevesinde, güzel insanlarla, güzel mekânlarda geçirilen güzel zamanlardı.
Çevresindeki içten muhabbet ve saygı kuşağı ölümüne kadar devam ettiği için Mahmut Celalettin Ökten, yaşlılığın terk edilmişliğini hiç tatmadı.

21 Kasım 1961 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetmiş ve Edirnekapı Şehitliği’ndeki (Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı) aile kabristanına defnedilmiştir.
Emine Mahmude Ökten ile evli ve üç çocuk babasıydı.

Mahmut Celalettin Ökten, tabiatındaki aşırı titizlik ve müşkülpesentlik; okuduğu ve yazdığı her kelime üzerinde duruşu; her noktada kaynak eserleri uzun uzadıya tahkik edişi gibi sebeplerle, bazı makaleleri dışında yayımlanmış herhangi bir eseri bulunmamaktadır.
Doğu ve Batı kaynaklarından tercüme ederek derlediği sarf, nahiv, edebiyat, kelâm, İslâm felsefesi, felsefe ve ahlâka dair kitap ve makaleleri 100 kadar defter tutmaktadır.
İslâmî ilimlerde modern metodoloji ve sosyolojinin uygulanmasını arzu eden; klasik kelâmın, çağımız insanının ve İslâm dünyasının ihtiyacını karşılayacak yeni bir ilm-i kelâm hâline getirilmesini gerekli gören Mahmut Celalettin Ökten’in, bu gaye ile hazırladığı tamamlanmamış bazı çalışmaları da bulunmaktadır.
1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağışlamıştır.

Yukarıda, dilimizin döndüğü kadarıyla anlatmaya çalıştığımız büyük üstat Mahmut Celalettin Ökten’in emeklerinin boşa gitmediğini görmekteyiz.
Bu vatan için yaptığı tüm çalışmaları için kendisine binlerce teşekkür ederiz.
Mekânın cennet olsun, Sayın Mahmut Celalettin Ökten.


KAYNAK:1)https://tr.wikipedia.org/wiki/Celalettin_%C3%96kten
                   2)https://www.hurriyet.com.tr/bilgi/mahmut-celalettin-okten-kimdir-nerelidir-ilk-imam-hatip-ortaokulu-muduru-mahmut-celalettin-oktenin- biyografi-bilgileri-42881471
                   3)https://islamansiklopedisi.org.tr/celal-hoca

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.