...

Susku

ateşi avuçlarıma

kelamı dudaklarıma hapis ettim

ve

sustum

ta ki

köleler üstün gelene dek efendilerine

(Arap Kurt)

...

Kendinizi zor tuttuğunuz anlar vardır. Olgunluk, işte o noktadan sonra başlar.

(İbrahim Tenekeci)

...

Gariplik

Babam kırdı beni ilkönce babam

Dosttan gördüm kahrın daniskasını

Nankör çıktı iyilik ettiğim adam

Sevdiğim kız da savdı sırasını

Bendim hayal üstüne hayal kuran

Gözüm kapalı olduğu zamanlar

Benim başımı taştan taşa vuran

Sandığım gibi değilmiş insanlar

Garibim dünyada garip nafile

Gelse boynuma dolansa da bahar

Kendi hoş kendi masum sesinizle

Siz söyleyin garipliğimi kuşlar

(Cahit Sıtkı Tarancı)

...

yine başıma çöktü karlı dağın dumanı

ve dişimin kovuğunda kış ağrıları...

(Arap Kurt)

...

Ben Yokum, Beni Karıştırmayın!

Akıl ve selüloz karışımı

Hamurdan yoğrulmuş kafalarınız;

Oturmuş vıdı vıdı vıdı vıdı konuşuyorsunuz,

Mezarlarınızı dillerinizle kazıyorsunuz,

Dillerinizle yalıyorsunuz mezar taşlarınızı,

Alıyorsunuz, satıyorsunuz

Kurtlarını, böceklerini birbirinizin.

Söze nereden başladınız?

Ne zaman başladınız?

Babalarınızın sulbünde mi?

Analarınızın karnında mı?

Konuşuyorsunuz, konuşuyorsunuz,

konuşuyorsunuz...

Ve bir gün o asık yüzlü melek

Perçemlerinizden tutuncaya kadar da

Besbelli, konuşacaksınız, konuşacaksınız,

konuşacaksınız...

Ama ben yokum, beni karıştırmayın!

Kulaklarımı balçıkla sıvadım ben,

Kafamın çatlaklarını,

Kalbimin deliklerini tıkadım şiirle

Sizin kuramlarınıza, söylemlerinize.

Vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı...

Bunca lafı, nerden buluyorsunuz?

Bunca vakti kimden çalıyorsunuz?

Aman ne çok şey biliyorsunuz!

Aman ne çok şey biliyorsunuz!

Teninize düşecek kurtlardan çok,

Beyninizi yiyecek kurtlardan çok, kabirde!

Kesiyorsunuz, biçiyorsunuz,

Liflerine ayırıyorsunuz sözü,

Yalanıyla, gerçeğiyle çiğnemeden

yutuyorsunuz sonra

Ve kusuyorsunuz

Sindiremediklerinizi, önümüze.

Yeter ama yeter, ölüler için de, diriler için de!

Ayıp, çünkü bakın, Tanrı konuşmak için

Sizin susmanızı bekliyor.

‘Yoksullar İçin Tezler’ Kitabı

(Cahit Koytak)

...

Duvarın dili

susun

şimdi

sıra duvarda

duyduğunu

gördüğünü

anlatacak, bizlere

kim demiş

gözü kör

kulağı sağırdır diye

içinizden biri

dili de mi var duvarın?

diyebilir belki de

ey

körler

sağırlar

dilsizler

duvar

herşeyi anlatmaz mı?

arif olana...

(Arap kurt)

....

Mutlu ol çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor.

(Peyami Safa)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.