Geçen günlerin birinde uzun zamandır görmediğim bir ağabeyimle karşılaştım. Hal hatır sorduktan sonra, insan hayatı,insanların meşguliyeti önü ve sonu üzerine sohbet ettik.

Özet bir hikaye anlattı, çok manidar buldum. Ve bu hikayeyi üstüme almadım desem yalan olur, yaşım itibariyle ömrümün maymunla özdeş olduğu yerdeyim çünkü.:))

Eksiksiz ve tam olması için hikâyenin tamamını bulup okudum. Bunu siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

....

Hikâye bu ya.

Allah, dünyayı yaratacağı zaman, ilk önce eşeği çağırmış ve demiş ki:

- Ey eşek, sana 40 yıl ömür veriyorum. Bu süre içinde insanlara hizmet edeceksin. İnsanların sana verdikleri bütün yükleri taşıyacaksın!..

Eşek de Allaha yakarmış:

- Ey yüce Allah'ım, söylediklerini yapacağım, ama bana 40 yıl ömür çok. Sen benim ömrümün yarısını al, bana 20 yıllık ömür yeter.

Eşeğin duasını kabul eden Allah, köpeği çağırmış ve demiş ki:

- Ey köpek, sana 30 yıl ömür veriyorum. Bu zaman icinde insanları koruyacaksın, evlerine bekçilik edeceksin!..

Köpek de Allaha yakarmış:

- Ey yüce Allah'ım, dediklerini yapacağım, ama bana 30 yıllık ömür çok. Sen benim ömrümü 15 yıl yap. 15 yıllık ömür bana yeter.

Köpeğin duasını kabul eden Allah, maymunu çağırmış ve demiş ki:

- Ey maymun, sana 20 yıl ömür veriyorum. Bu ömür boyunca, insanları eğlendireceksin. Onlara şaklabanlıklar yapıp güldüreceksin!..

Maymun da Allaha yalvarmış:

- Ey yüce Allah'ım, 20 yıllık ömür bana çok fazla. Sen benim ömrümü 10 yıl yap. 10 yıllık ömür bana yeter.

Maymunun da duasını kabul eden Allah, son olarak çamurdan yarattığı insanı çağırmış ve demiş ki:

- Ey Adem, sana 20 yıl ömür veriyorum. Bu süre içinde hiçbir şey yapmayacaksın. Sadece sana hizmet için görevlendirdiğim varlıklardan yararlanarak yaşayacaksın!..

İnsanın atası Adem de Allaha yalvarmış:

- Ey yüce Allah'ım, dediklerini yapacağım, ama bana 20 yıl ömür yetmez. Eşekten aldığın 20 yılı, köpekten aldığın 15 yılı, maymundan aldığın 10 yılı bana ver.

Adem'in de duasını kabul eden Allah, hepsini dünyaya göndermiş ve bugüne kadar yaşamışlar. İşte bu yüzden biz insanların ömrü şöyle geçiyormuş:

1 - İlk yirmi yılı insan gibi yaşıyoruz.

2 - İkinci yirmi yılı eşek gibi çalışarak geçiriyoruz.

3 - 40 yaşından sonra, 15 yılımızı köpek gibi eve bekçilik yaparak geçiriyoruz.

4 - 55 yaşından sonra da torunlarımızı eğlendirmek için; maymun gibi şaklabanlıklar yapıyoruz.

....

Nasıl bir duygu, nasıl bir nefis ise bize verilen, nasıl olursa olsun yaşamak istiyoruz. Acıyı ve çekilen sıkıntıları unutup hiç bir şey olmamış gibi davranabiliyoruz.Hüzünle sevinci harmanlayıp her ikisinden de nasibimizi alıyoruz. Unutmak ve gülmek vedahi umut birer nimet olup çıkıyor hayata tutunmak için.

Öldüğümüz, öleceğimizi sandığımız anların çokluğu saymakla bitmez ama bir şeklide hayatta kalıyoruz, ta ki gerçekten ölene kadar.

Geçtiğimiz ay vefat eden, şair yazar Mevlana İdris Zengin, bu durumumuzu ne güzel ifade etmiş şiirinde

Geçenlerde bir şüphe düşüverdi içime

Ya ölürsem bu gece

Bir şüphe kıldan ince

Bir şey koydu içime

Uyumadım o gece

Fakat ben öleceğim

Ne kesin bir gerçek bu

Bana öğretti gece

(Mevlâna İdris Zengin)

Merhum şair Bülent Parlak'ın dediği gibi " hepimiz ölecek yaştayız " vesselam…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.