Biraz da sabah sisi

Yabani güvercin kanatları renginde

Biz artık bunlar olarak gidiyoruz

Eylesin neyleyecekse şehrin insanı

-İsmet Özel-

şair başını alıp gitmiş, güvercin kanatlarında şehri terk etmiş etmesine de, şehrin insanı ne yapsın, neylesin bu çağda bu zamanda bu kafayla yaşıyorsa!

Sabah-akşam, akşam-sabah aynı hikaye, bir karamsarlık, bir bıkkınlık çokça da umutsuzluk sarmış dörtbir yanı, köşe başını tutmuş hırsızı uğursuzu haydutu, neylesin ne yapsın şehrin gariban insanı, bir kuruş ucuza bir mal almak için mecbur edilen üç harfli marketleri gezmekten başka, 9.99 veya 90.99 etiketler arasındaki farkın hesabında şehrin insanı, şehrin güneş gören meydanları, parkı, bahçesi nerede bedava yer varsa, günü akşam eder şehrin insanı. Size dönüp 50 yıl öncesini anlatmayacağım, anlatsam da ders çıkaran olmaz, evet öyleydi deyip hayıflanır akranlarım sadece.

Diğer taraftan edebiyat parçalıyor, garip guruba, fakir fukara edebiyatı yapıyor diyebilir her şeyi güzel görüp, iyi yoldayız diyen zamane puştları!

Sanatın, edebiyatın hiçe sayıldığı, başarının, bilginin ve genel kültürün hedeflenen puan- okul kadar verilmesi, toplumun ortak değerlerinin, milli, manevî ve kutsalın günlük kâr, kazanca vedahi bunlarla karın mı doyar? diye sorgulayan kafalarla birlikte yaşıyor, aynı havayı soluyor şehrin insanı kazan- kazan nasıl kazanırsan kazan.

ev al, araba al, faiz %100 olsa da ödenir

yağ stokla, şeker stokla

kredi çek dövize çevir

para al, para sat

yaw ne yaparsan yap, yeter ki haram olsun,

Helal kazancı kabul etmiyor bünye, kusuyor mide! mucur, çinik 3 buçuk bir türlü tam olamadık.

Neylersen eyle, çal çırp, yap yakıştır, seni kıskansın, imrensin şehrin insanı

Batınca oh çeker, teker dönüyorsa aferinle birlikte alkışlar da şehrin insanı.

Neylesin sağlığı bozulmuş, poşet poşet ilaç yutsa da iyileşemeyen şehrin insanı. üç kuruş sosyal yardım için, sabah saat 5 te sıraya giren hastane-postane arasında mekik dokuyan gariban şehrin insanı

Öte yandan markası, modeli arabasının beygiri, bankadaki parası, miktarı sınırsız olan kedisi.

Arsası, tarlası, devasa traktörü, dairesinin metrekaresi dabara- dubara, dedikodu kaynayan kıraathanesi, vıdı vıdısı bitmez, vesaire'lerle anlatılamaz şehrin insanı.

Bence, bu şehri terk etmeli şehrin insanı, hudutsuz göğe bakmalı, gece yıldızlara akmalı, ay'dan ilham alıp aşık olmalı, bisiklete binmeli.

Hepsinden önemlisi kendine güvenmeli, bir başka canlıyı sevmeli güneş gibi her gün kendini yenilemeli ve Allah'a inanmalı!

Sarsıyor dalları bazı bir rüzgâr;

Sararmış yapraklar kopup düşüyor.

Yine uykusuzum sabaha kadar,

Baharı bekleyen ruhum üşüyor. .

(Orhan Seyfi Orhon)

şairin dediği gibi, yağmuru çağıracak kadar güzel olmalı...vesselâm

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.