"İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın"

İçinde bulunduğumuz yüzyıl ve yaşadığımız coğrafya bize gösteriyor ki memleketimize sahip çıkmalıyız.

Etrafımızda devam eden savaşlar, yerinden yurdundan edilen insanlar, egemen güçlerin boyunduruğu altına girmiş ülkeler ve nefes almakta güçlük çeken canlılar

Hâl böyle olunca havanın, suyun,toprağın ve özgürlüğün, bağımsız olmanın değeri paha biçilmez oluyor.

Ve şehit topraklarıyla sulanmış bu yurdun kıymetini bilmek gerekiyor. Kıymet bilinmek ister çünkü.

Memleket sözlüklerde şöyle tarif edilir: bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü. Ülke

Biz vatandaşlara düşen görev ise bu topraklarda huzur ve refah içinde yaşamak ve yaşatmaktır.

Ne güzel demiştir şeyh Edabâli ”insanı yaşat ki devlet yaşasın”

Eğer bir ülkede huzur yoksa. O ülke insanları güvenliğinden ve geleceğinden endişe ediyorsa ülkeyi kimin yönettiğinin hatta topraklarının çok büyük olmasının hiçbir anlamı yoktur.

Gönül ister ki, şairin memleket isterim şiirinde olduğu gibi olsun. Dostluk, kardeşlik, tahammül, sevgi ve saygı olsun.

Ama maalesef kişisel çıkarları memleket meselesinin üstünde olanlar bu amaçları doğrultusunda ortamı germekte karşı gurubu düşmanca görüp yok etme çabasına girmektedir.kutuplaşma, ayırma ayrıştırma, devlet imkanlarını belli bir kesime kullandırma gibi toplumun kazanımları yok edilmektedir vedahi inancıma aykırı bir çok uygulama yapılmaktadır.

Bir ülkede yaşayan ve toprakları yurt bilmiş her Türk ister ki, Ülkesinin sınırları güvende olsun, yetiştirdiği evlatları veya kendisi terörden, trafik kazasından hayatını kaybetmesin. Alnının teriyle kazandığını çoluğuyla çocuğuyla huzur içinde yesin içsin, hakkına hukukuna saygı duyulsun, o da başkalarının hakkına hukukuna saygı duysun.

Tabi ki her istediğimiz aynı anda olmuyor. Ya da bizi kendimizle baş başa bırakmıyorlar işte bunlara dâhili ve harici düşmanlar diyoruz. Yani bizim içimizdeki kavgadan, huzurluktan, belirsizlikten nemalanan iç ve dış güçler vardır.

Öyleyse bize düşen nedir? Birey olmak, hakkıyla vatandaşlık yapmak, görev ve sorumluluklarımızı bilmektir. Ülkeyi yönetenlere düşen görev nedir? Uyanık ve akıllı olmaktır. Kişisel çıkarlarını ve menfaatlerini ülke çıkarlarından üstün tutmamak. Güveni, huzuru, adaleti temin ve tesis etmektir.

Aksi takdirde ülkenin her şeyini bir seçime, bir referanduma endekslemek yanlış ve saçmadır.

Yani memleketin bütün sorunları o iki kelime olan evet veya hayır’a göre ayarlanamayacağı gibi seçimi kazanmış olmak, muhalefeti ve onların seçmenini dışlamak yanlışların en büyüğüdür.Ülkelerin değişmeyen bir politikası olmalıdır. Milli politika, bu politika kişilere veya partilere göre değişiklik arz ederse o ülke yaşanmaz hale gelir.

Mustafa kemal Atatürk’ün dediği gibi “ yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışı içinde olmalıyız. Dost kimdir? Düşman kimdir? Bunların ayırımı iyi yapmalı ona göre politika üretmeliyiz.

Yani hiçbir ülkenin çıkarı için bir başka ülkeyle kötü olmaya gerek yoktur. Son zamanlarda Avrupa’nın çirkinleşen yüzünü hiçbir zaman unutmamalı ancak ticari ve diplomatik ilişkilerimizi de devam ettirmeliyiz. Ülkemize karşı takındıkları tavrın affedilir bir yanı yoktur.

Ülkemizi yönetenlerin ve hükümetin büyük üyelerinin alışkanlık haline getirdiği

"eyy"

Seçim meydanlarının ve salon toplantıların vazgeçilmez söyle mi olan "ey" demekten vazgeçin.

Ve

Diplomasinin, uluslar arası hukukun diliyle konuşun lütfen.

Çünkü bu söylem kuru gürültüden öteye gitmeyen bir sesleniştir.

Kirli siyaset, rantçı siyasiler ve yandaşa çekilen kıyaklar insanları inancından ve vatandaşlıktan soğutmaktadır.

Bilinmeli ki; uygulanan yanlış politika ve söylemler, yurt dışında yaşayan milyonlarca vatandaşımıza huzursuzluk verdiğiniz gibi turizm ve ekonomide onarılmaz gedikler açılacaktır.

Bakın ne güzel gönül dilini ve arzunu dile getirmiş şair

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

(Cahit Sıtkı TARANCI)

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu memleketin birliği, dirliği, devamlılığı için can veren dünden bu güne bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum…Vesselam

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.