Merhaba sevgili okurum. Bir kış mevsimini daha bitirip mübarek ramazan ayına girmek üzereyiz, nasip olursa bayramı da gören kullardan oluruz inşallah

Dünyanın çeşitli coğrafyalarında devam eden savaşlar, salgın hastalıklar, enerjiye ve gıdaya ulaşma sıkıntısı derken bir çok dert,tasa ve telaş ile geçiyor ömür.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde enerjiyle ilgili sorunlar ve enflasyon artışları olurken Rusya - Ukrayna savaşı da bütün bunlara tuz biber olmuştur. Lâkin bizim ülkemizde olan biten küresel krizden ziyade yıllardır biriken sorunların gizlenemez, ertelenemez olmasından kaynaklanmaktadır.

Endüstri bitkilerinin ekim alanlarının daraltılması, kota uygulaması ve yetersiz destek verilmesiyle Türk çiftçisi üretimden vazgeçirilmiştir. Artan girdiler, üretimde karşılaşılan sorunlar haliyle tüketiciye yansımaktadır.Hayvancılıkta da durum farklı değildir.

Tarıma dayalı sanayi, ve hayvansal ürünlere dayalı beslenme sadece ansiklopedilerdeki bilgilerde ve resimlerde kalmıştır.

Bu iki sektör bu haldeyken istihdamdan ve üretimden bahsetmek hayalperestliktir.

İşçi, memur, emekli vedahi toplumun bütün kesimi payına düşeni almış, enflasyon canavarına yem olmuştur.

Buraya kadar her şey herkesin malumu, bu gidişattan şikayetçi olmayan var mıdır bilmiyor um,

Bildiğim tek şey ülkeyi yönetenlerin çaresiz ve çözüm üretemez olmasıdır. Göl bitmiş, ülke kaynakları çarçur edilmiştir.Devlet ve millet faiz bataklığına saplanmıştır.hâl böyle olunca ne bereketi ne de kutsallığı kalmamıştır hiç bir kazancın çünkü!

Hem iktidar mensupları hem de muhalefet milleti avutmakta bin bir gece masalları ile uyutmaya çalışmaktadır.

Şimdiden seçim telaşı başlamış koltuğu kaybetme korkusu kâbusa dönüşmüştür.

Elimden geldiği kadar gündemi takip ediyor, olanlara anlam vermeye, olmayanlara da kafa yoruyorum.

Şunu biliyorum ki siyasetçilerle vatandaşın gündemi arasında dağlar kadar fark var. Hatta hiçbir kesişen ortak nokta yok desem yeridir.

Zatın birisi diyor ki " ben hiç bir zaman pide almıyorum, hem pide daha çabuk bayatlıyor, ekmek alınsa daha iyi ramazanda "

Hazineden sorumlu bakan espri ve komikliklerle bizleri güldürmekte, gündemi değiştirmek için türlü tiyatrolar oynamaktadır.

Bakan Nebati gelmiş geçmiş tarım bakanından sonra gelmiş geçmeyecek en ciddiyetsiz ve bu devlete bu millete layık olmayandır.

Her neyse egemen güçlerin, üst aklın ve projelerin ürünü olanlardan devlet millet hayrına bir şey beklemek abesle iştigaldir.

Biz sade vatandaşlar olarak yükümlülüğümüzü yerine getirip, ağalar ne emrederse öyle yapalım, düşünmek, sormak ve sorgulamak başımıza iş açabilir.

Uyumadan önce manda yoğurduna kestane balı, Medine hurması ve yulaf ezmesi karıştırmak bir çok sorunu sıkıntıyı kökten çözdüğü gibi şifadır da ayrıca!

Öyledir, doğrudur, unutmadan hatırlatmalıyım, manda kanatlı bir hayvandır, yuvasını da söğüt dalına yapar,erişebilirsek sütünden yoğurdundan faydalanırız inşallah!

Güzel rüyalar görmek, güzel uyanmak ve geleceğe umutla bakmak için cumhurbaşkanın bu beslenme reçetesini uygulayın diyorum.

Rabbim bu topraklara düşman ayağı bastırmasın, yokluk, kıtlık, savaş, salgın hastalıklardan ve doğal afetlerden bütün insanları korusun...Amin

Arap Kurt - köşe yazıları-

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.