Ne kadar?
tomurcukta bir ağacın düğünü, bahar
hazanın sarı renginde ölümü tadar
gül kurusunda dünü arayan bülbül
sahi bülbülün kalbi ne kadar?
~
#haiku
rengârenkti,tüm
yaprakların ölümü
gözümle gördüm
~
-Bir yanı yıkık kasım-
Göçtü göçebe kuşlar bu âlemi terk etti
Bozkırın müdavimi bize kaldı serçeler
Gizemli kırlangıçlar alıp başını gitti
Saman rengini sürdü elsiz kolsuz fırçalar
Yapraklar ateş rengi geçmişini yakacak
Buza meyletti sular sensiz soğuk akacak
Yalnız kurt uluması sanki dağı yıkacak
Kural böyle olsa da hüznü yürek parçalar
Geceler dolunaysız bitmez dumanı sisi
Yıldızlarından yoksun çoğalır göğün yası
Evsiz barksız garipler birde gönül yarası
Duygusuz düşüncesiz yükseliyor sırçalar
Bahardı yazdı derken aylardan kasım oldu
Çirkinleştikçe dünya güzele hasım oldu
Güz gülleri direndi onunda rengi soldu
Hayaller yorgun düştü gayrı uykuya dalar
Anlamsızlık içinde anlam arayıp durdum
Sorduğum sorulara kendimce cevap buldum
Akıbetim besbelli biraz saflığa vurdum
Tohum çatlar toprakta ecel kapıyı çalar
Tasalanma Kurtoğlu yukarda Allah varken
Kıyamette gecikti demek ki vakit erken
Aklına bir şey gelmez avcı avını yerken
Kara gözlü ceylanı boğar boynunu yalar
~
-Mezar taşı-
geldik. gideceğiz etme acele
kendinde değilsin nedir bu telaş
ölümlüler kafa tutar ecele
ömrünü özetler mezardaki taş
hayat denen oyun köşe kapmaca
avının peşinde döner atmaca
yıkık virane de tüter mi baca
ısıtmaz garibi üşüyen ateş
taşlarda zikreder kader yazanı
gelenleri görür bilir azanı
günde tam beş vakit dinler ezanı
bir tek Yaradana boyun eğen baş
baba, kardeş dostlar; taştaki yazı
her duadan sonra içimde sızı
neylerim sensizken baharı yazı
umudu dondurur ölüm denen kış
ey kurtoğlu söyle taşa toprağa
ve vaktinden evvel düşen yaprağa
eşkıya gönlüne yurt olan dağa
sen öldükten sonra doğar mı güneş
~
-Ve yollar-
çıkmaza düştüğümde...
öfkem sabrımla karşılaşır
aklım âmâ urgan ustası gibi
kördüğümleri çözmekle uğraşır
ve yollar
yollar yaklaştıkça
birbirinden uzaklaşır.
Arap Kurt