Böyle giderse şiir bize küsecek. Dünyanın dönüşün e kapılıp teslim olacağız, oysa şiir kafa tutmak değil miydi?
Ve devrim
Ve muhalefet etmek kendine bile
Hatta aykırılık
Dış dünyadan kaçıp, kalbimize, gönlümüze tercüman olan iç sesimizi duyurmak ve harfleri konuşturmak suretiyle susmaktı sanki.
Mazlumun, garibin, aşığın, kurdun, kuşun börtünün böceğin hâlini anlayıp, anlatmak demekti çoğu zaman
Yani şiir,özlediğimiz bir ânın tekrar olabildiğince içine girmek için onunla özdeş tınılara koşmak değil midir.
Ezilenlerin, ezilmemek adına birbirini ezdiği dünyada yaşıyoruz madem, Öyleyse şiirleriyle konuşsun şairler, farklı hisler, duygu ve düşüncelerle yeni bir dünya inşa etsinler zihinlerde...
Bir şeyler söyle
haydi,
bir şeyler söyle
şiir söyle
türkü söyle
ne söylersen söyle
yeter ki
içinde aşk olsun
aya
güneşe
rüzgara karşı söyle
etrafına bakınıp durma öyle
varsın olmasın kimse
nasılsa bir duyan olur
boşluğa söyle
inan ki
umurunda değil
kimsenin
kimse...
(2bin on beş)
(Arap Kurt)
Ne İçindeyim Zamanın
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
Yanıt
Şöyle dedi
biri taşlara:
İnsanca davranın
Taşlarsa şöyle:
Sert değiliz yeterince
henüz
(Erich Fried.)
BAĞLAÇ
Dünyanın en büyük ordusu iki kişidir,
En kalabalık kenti de bir kişi..
Başladığından beri onların bitmez savaşı
Evden-eve taşınır-durur o bir kişi.
(Özdemir Asaf)
İnsan kendi doğrularını dış dünyanın somutluğu içinde bulursa şiire yüz vermez.
(İsmet Özel)
Hayat, Mayat
Hayat, mayat diyorlar
Benim gözüm mayat'ta.
Hayatın eksiği var:
Hayat eksik hayatta.
Takınsam, kanat, manat;
Kuş, muş olsam seğirtsem.
Bomboş vatana inat,
Matan'a doğru gitsem..
(Necip Fazıl Kısakürek)
Yitik
her şey bir anda olmuş
ters yüz etmiş fırtına
kuş yuvasını
sabah uyandığımda gördüm
kuşun; yavrularını nasıl aradığını
(Arap kurt)
Ben hıçkırırken, sen nasıl uyuyabiliyorsun?
(Cemil Meriç)
Şakadan Anlamaz
Bu
oğlanlar
şakadan
taşlıyor
kurbağaları
Kurbağalar
gerçekten
ölüyor
(Erich Fried)
Karmakarışık
Gittikçe
daha da iyi silahlarla
insanların birbirini öldürdüğü
ve birbirleri açlığa mahkum ettiği
bir zamanda sevmek birbirini
Ve bilmek
fazla bir şey yapılamayacağını buna karşı
ve denemek
vurdumduymaz olmamayı
Ve yine de
sevmek birbirini
Sevmek birbirini
ve açlığa mahkum etmek birbirini
Sevmek birbirini ve bilmek
fazla bir şey yapılamayacağını buna karşı
Sevmek birbirini
ve denemek vurdumduymaz olmamayı
Sevmek birbirini
ve zamanla
öldürmek birbirini
Ve yine de sevmek birbirini
gittikçe daha iyi silahlarla
(Erich Fried)
Seçenek
Seni yitireceğimi varsayalım
ve bir kez daha görüp görmemeye
karar vereceğimi
Bir kez daha gördüğümde seni
on kat daha mutsuzluk
on kat daha az mutluluk
getireceğini bilerek
Hangisini seçerdim?
Seni yeniden görmenin mutluluğuyla
kendimden geçerdim
(Erich Fried)
Okuduk ve gördük ki, günlük telaşlar, geçim sıkıntısı, savaşlar, salgın hastalıklar gibi şeylerden uzak her şairin bir şiiri ve hayatı anlama, anlatma şekli vardır.
Halk edebiyatının bir çok türü toplumsal konular ve insan davranışları ile ilgilenir elbette, lakin şiirin evrenselliği duygu, his ve ruha hitap şekli farklı görünse de, şiirin dili, dini, ırkı yoktur. Şiirin evi kalptir...vesselâm