İçinde bulunduğumuz yıl, vedahi içinde bulunduğumuz ay bize İyi gelmedi. Bir an önce gelse şu eylül, (sevmem aslında eylülü, sonbaharı kışı ama bunca olumsuzlukla geçen günlerden sonra razı oluyorum güz sancılarına, kış üşümelerine) serin güz akşamları üşüten rüzgâr, sonbaharını yaşayan güz gülleri açsa bir bir, el ayak çekilse şehrin sokaklarından, yalnızlığımızı huzur içinde yaşasak, sabah kuşlarla birlikte uyansa çocuklar ve okul yollarında geleceklerine adım adım yaklaşsalar, bir an önce gitse ağustos gelse Eylül. Dağılsa kalabalık biz bize kalsak diyorum.

Dayan gülhatmi dayan eylüle kadar

Belki bize de güler eylülde kader...

...

Arap Kurt

Hep neden eylül demişimdir, neden eylül denince ayrılıklar akla gelir ?

Şairlerin hisleri ve duyguları bu aya göre mi şekillenir?

Yoksa eylül üşümenin başladığı ay mıdır?

Önce yürek, sonra bırakılan eller üşür, ahhhh tırnak sızlaması acıların en büyüğüdür.

Ben üşüdüğüm için sevmem eylülü, çocukluğumun en sıkıntılı anları olduğu içindir eylülü sevmeyişim belki!

-Oysa güz gülleri tüm heyecanıyla renk katar eylüle, bu bir çelişki midir?-

İşte böyle araya sıkışır eylülde güzellikler, -çoğalır özgür bırakılan sular can gelir derelere, nilüferler yeşerir birer ikişer eylülde-

Sınırlar zorlanır,sınırlar aşılır,gün erken batar ufuklar kararır.

Göç eden turna,çığlığıyla yırtar yeri göğü

Ve blr yaprak düşer aniden, dal çaresiz kala kalır,dalda kalır tutamamanın yangısı

Ve üşüme endişesi bir yıl boyunca dertleşip konuştuğu, yoldaş olduğu yaptıklarından yoksun kalması

Bağ-bozumu, elmanın kızarması, ayvanın sararması da mı tesadüftür?

Yazdan sonra hüzün ve kışa yakın yıkımların eylüle denk gelmesi

Nasıl unuturum ihtiyaç kalmayan atların dağa sürülmesini, kurda, kuşa yem edilmesini

Yok yok bunların hiç biri gerçek sebep değil gelenden çok gidenin olması hüzünlendirir eylül de insanı.

Yaz aşkları da eylül de biter buruk kalır çocukların yürekleri!

-En kötüsü ne biliyor musunuz?

Dillerde bir ayrılık türküsü

Ve sevgilinin durup durup gitmek için eylülü seçmesi...

....

- Ne desem sana çocuk -

bu kadar candan isteme beni

hayal kırıklığı cam kırığı gibidir.

nereye elini atsan

nereye baksan

bir yanın acır

bu iyi mi?

kötümü bilmiyorum?

düşlerini boyaladığımı söylüyorsun

oysa ben düşüncelerimin esiriyim

ne çok şey vaat etmişim sana çocuk

indirsem kırılacak bir şeyler

sırtlayıp götürmeye gücüm yok

omuzlarımdaki yükün altında eziliyorum

bilemezsin

şevkini kırmak istemem

şen olduğun kadar yaşadığını biliyorum çünkü

ne desem sana

ne desem hiç!

şen ol çocuk

şen ol

çiçekten çiçeğe konan kelebek

umut almak

umut vermek

bir gönülde yer edinmek

bu iyi mi

kötümü bilmiyorum

bildiğim bir şey var ki

yüküm

yüküm, çok ağır

karıncalar kadar olmasa da

terliyorum

bazen buz

bazen ateş akıyor başımdan sanki

nedense

her yol mezarlığa çıkıyor

o yolda ben

sürekli bir şeyler taşıyorum

ölen insanlar

ölen aşklar

açılıp,kapanıyor mezar

onlar dünya değiştirirken

gücüme gidiyor burada yapayalnız kalmak

geride kalanları teselli etmek

ne kadar da zor

ne desem sana çocuk

ne desem hiç

sevincini elinden almak istemem

seninde bir uçurtman olmalı elbet

ipi uzun

kuyruğu rengarenk

her şeyi unutturup

seni buluttan buluta gezdirecek

...

- Ateşin yüzü -

düştüm bu dünyanın derdine düştüm

kendi ellerimle ateşi deştim

bu nasıl yangındır inan ki şaştım

külüne beleyip savurdu beni

tutmak istedikçe yaktı elimi

yüküm ağırlaştı büktü belimi

geçer dedikleri bir söz gelimi

Ateş-i narında kavurdu beni

gelip geçti yıllar baharlı kışlı

unuttum gülmeyi gözlerim yaşlı

sevdanın yolları dikenli taşlı

menzile varmadan çevirdi beni

gönlümün gözünde dünyaya yeğdim

nefsime aldanıp göklere değdim

başa çıkamadım başımı eğdim

kökümden ayırıp devirdi beni

kurtoğlu sıcaktır ateşin yüzü

baharı görmeden getirdin güzü

doğarken vermişim ölüme sözü

görünmeyen bir el evirdi beni

Arap Kurt - günbatımı düşleri -

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.