Her mevsimin ayrı ayrı güzelliği vardır. İnsan hayatının bölümleri olan yıllar kimi zaman neşeli, huzurlu, kimi zamanda sıkıntılı ve üzüntülü geçer.
Onun için her yıldönümünde insanlara ve dünyamıza yeni yılın huzur getirmesi temennisini sık sık tekrarlarız. Bu bir dilektir ve de dua.
Çünkü insan etrafıyla vardır. Bencil bir varlık olmasına rağmen dünyadan tat almak için diğer canlılarla birlikte yaşamak sorundadır. Yani her şeyi olması onu mutlu etmediği gibi.
Hiçbir şeyinin olmaması da mutsuz etmez. Çünkü sevincini ve hüznünü paylaştıkça yaşama sarılır insan…
Bahar yeniden dirilişin ve coşkunun adıdır. Bunun aksi ise sonbahardır ölümün ve hüznün mevsimi
Eylül aşkların ayrılıkların şairlerin ayı olduğu gibi, ekim umudun toprağa saçılmasıdır.
Kasım ise bir yanın yıkıkların ayıdır.
Sözlükte der ki, hüzün: içsel duygulanım, gönül üzgünlüğü, iç kapanıklığı, üzüntü.
BİR YANI YIKIK KASIM
Göçtü göçebe kuşlar bu âlemi terk etti
Bozkırın müdavimi bize kaldı serçeler
Gizemli kırlangıçlar alıp başını gitti
Saman rengini sürdü elsiz kolsuz fırçalar
Yapraklar ateş rengi geçmişini yakacak
Buza meyletti sular sensiz soğuk akacak
Yalnız kurt uluması sanki dağı yıkacak
Kural böyle olsa da hüznü yürek parçalar
Geceler dolunaysız bitmez dumanı sisi
Yıldızlarından yoksun çoğalır göğün yası
Evsiz barksız garipler birde gönül yarası
Duygusuz düşüncesiz yükseliyor sırçalar
Bahardı yazdı derken aylardan kasım oldu
Çirkinleştikçe dünya güzele hasım oldu
Güz gülleri direndi onunda rengi soldu
Hayaller yorgun düştü gayrı uykuya dalar
Anlamsızlık içinde anlam arayıp durdum
Sorduğum sorulara kendimce cevap buldum
Akıbetim besbelli biraz saflığa vurdum
Tohum çatlar toprakta ecel kapıyı çalar
Tasalanma Kurtoğlu yukarda Allah varken
Kıyamette gecikti demek ki vakit erken
Aklına bir şey gelmez avcı avını yerken
Kara gözlü ceylanı boğar boynunu yalar
***
"Hüzün" denince akla "gam" gelir, hüzün değildir. Gam ağırdır, koyudur. Hüzün ince ve nârin yanını temsil edemez. "Üzüntü" gelir, geçicidir, ucuzdur; hüznün asîl ve paha biçilmez oluşuna yakışmaz…
Hüzün biraz isyandır, biraz rıza; biraz gözlerini kaçırmaktır, biraz yüreğini sunmak...
Hüzün mübarektir, velûddur. Mübârek, velûd ve verimli olmayan gam, keder, tasa ve üzüntü, hüzünden değildir.
Hüzün vakurdur, onurlu ve dürüst… Kaypak ve tamahkâr duygular, hüznü duyumsayamaz. Hüzün evet, duyumsanır. O denli nârin, o denli zarif…
Büyülü bir güzelliği var hüznün.
Biraz mum ışığıdır hüzün, biraz akşam alacasıdır. Biraz gazete satan çocuk elleri, biraz bebek ağlamasıdır.
Hüzün zordur.
Hüzün güçlüdür.
Hüzün sızıdır. İnce, keskin, sivri… Varla yok arası… Parlak ve göz alıcı, anlık ve güçlü...
Hüzün melezdir. Tefekkürle tedebbürün kendisi esmer, bahtı ak evladıdır. Asâletini tefekkürden, metânetini tedebbürden almıştır.
Hüzün su gibidir. Azizdir. Şerefli ve nâdir... Hem her şeye yeter, hem yeri asla doldurulamaz.
Tüy gibidir hüzün. Hafif ve yumuşak, canlı ve ölü... Hayattan ve ölüme dair…
Hüzün, Allah Rasûlü'nün dostudur, takdim ederim. "Hüzün dostumdur." buyurmuş hüzün Peygamberi -sallAllah u aleyhi ve sellem-, ömrü hüzünden sağılmış yetim...
Hüzün güzeldir….(Alıntı)
…
Güze Haikular
1
soğuk ve hüzün
şehrin sokaklarında
kuru yapraklar
2.
vadesi dolan
birer birer düşüyor
kaldırımlara
3.
alışmak lazım
bu ölümlere
anlaşılan güz geldi
Dedikten sonra, en güzel günlerin,ayların ve yıların sizlerin olmasını dilerim…saygılarımla