İsmini duyduğumuzda, “Nedir acaba?” diye merak etmedim değil.
Bildiğimiz, duyduğumuz ve öğrendiğimiz kan grupları; A, B, AB ve 0’dır.

Kan, insanın yaşamında önemli bir parçadır.
İnsan için çok kıymetli olan kanın temel özelliklerinden bahsedelim ve esas konumuza geçelim.

Kan; atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan, akıcı plazma ve hücrelerden (alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları) meydana gelmiş, kırmızı renkli hayati sıvıdır.
Normal bir erişkinin vücut ağırlığının ortalama 1/13’ünü oluşturmaktadır.
Kan, sürekli hareket halinde olan sıvı bir yapıdadır.
Kanın; koruma, taşıma, savunma ve düzenleme görevleri bulunmaktadır.

Genel dört kan grubunun dışında, dünyada oldukça az bulunan ve sadece 50 kişide görülen bir kan grubu vardır ki işte bu gruba “Altın Kan” denilmektedir.

Altın Kan, ilk kez 1961 yılında Avustralya’da bir Aborjin kadında keşfedildi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve farklı ülkelerdeki kan merkezleri, bu kişileri özel bir kayıt altında tutmaktadır.

Dünyada yalnızca 50 kişide var olan Altın Kan’ın özellikleri

Tıp dünyasında Altın Kan, bilimsel olarak Rhnull (Rhesus null) şeklinde adlandırılır.

Peki, Altın Kan diğer kanlardan farklı olarak nedir?

 Normalde insanların kan hücrelerinde, bağışıklık sisteminin tanıdığı farklı Rh antijenleri bulunur.
Altın Kan grubunda ise bu antijenlerin hiçbiri yoktur.
Bu nedenle Altın Kan, Rh sistemi içindeki tüm nadir gruplara uyum sağlayabiliyor. Yani bu kan, birçok hasta için hayat kurtarıcı “evrensel donör” anlamına geliyor.

Dünyada bu kadar az kişide bulunduğu için Altın Kan, tıp dünyasında “Dünyanın en değerli kanı” unvanıyla da biliniyor.
Uluslararası kan bankaları, Altın Kan’ı (Rhnull) acil durumlar için özel koşullarda saklıyor. Bir ünite bile, nadir kan grubuna sahip bir hastanın hayatını kurtarabiliyor.

Dünyada çok nadir bulunan Altın Kan, bu gruba sahip kişilerin bağış yapması açısından hayati önem taşımaktadır.
Altın Kan, nakillerde “evrensel” kabul edilmektedir.

Fakat en kötüsü şudur: Bu kişiler için kan bulmak da son derece zordur. Çünkü kendi gruplarına uygun kan, yalnızca yine Altın Kan’dan gelebilmektedir. Dolayısıyla bu durum, gruba sahip kişiler için büyük bir dezavantaj oluşturur. Kendilerine uygun kan bulmaları neredeyse imkânsızdır.

Bu nedenle Altın Kan taşıyanların kan bağışı ve sağlık kayıtları, uluslararası düzeyde büyük bir titizlikle takip edilmektedir.

Tıp literatüründe Altın Kan, bazen “transfüzyon biliminin kutsal kâsesi” olarak adlandırılır. Çünkü sadece kan nakli için değil, aynı zamanda yeni tedavi yöntemlerinin araştırılmasında da eşsiz bir kaynak sağlamaktadır.

Buradan şu dersi çıkartıyorum:
İnşallah siz de katılırsınız; Rabbim her şeyi kararında versin, derim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.