Sonbahar yaklaştığı günlere az kaldı, hüzün kapsıyor insanı
Havalar yavaş, yavaş serinlemeye başladı
Sabahın serinliği, öğlenin sıcaklığı, akşamın serinliği
Dengesiz giden bir Ağustos ortası
Derler ya ‘’Ağustosun on beşi yaz, on beşi kış’’ haksız da değillermiş atalarımız
Yazın yavaşça el sallaması sonbaharın ‘’Hoş Geldiniz’’ demesinin başlangıcı
Yazın gitmemek için direndiği, sonbaharın gelmek için direndiği günlerdeyiz
Yani kısacası bunalım günlerindeyiz
Ağlıyorum için, için 
Yokluğun da acıları
Demet, demet sarıyorum
Aklıma düştüğünde
İçin, için ağlıyorum
Gözlerden uzaklara da, içime atat ata 
Nedenini bilmeden Tabi ki gizlice ,’’Erkekler Ağlamaz’’ fıtratına uyarak
Yaz bitiyor, yaz aşkları biterken bir aşk edinemedim, gene bekârım dediklerini duyarım gençlerin
İçlerinde bir karamsarlık rüzgârı esiyor, ama ne rüzgârlar tarifi edilemeyecek kuvvette
Umudum sonbaharda, yazdan da elim kalbim boş çıktı
Sonbahar karamsarlıklar getirse de insana, yeni bir mevsimin vereceği heves ayrı bir sevinç doğuruyor yüreklerde 
Gönlümün boş çıkmasının hüznünü belki bir sonbaharda aşkımı bulma özlemi ile ‘’Gel sonbahar gel artık’’ diyorum içimden derinden ve sessizce
Bir şey gelmiyor elden
Korkarım gecelerden
Gel de yaşa hüzünlenmeden
İçin, için ağlıyorum
Dertlerimin çaresini bulamadım yazdan, aşk beklediğim gibi dertlerime de çare arar oldum sonbahardan, umut eder oldum sonbahardan
Haykırmak istiyorum yaza ,’’Beni görmedin, beni es geçtin diye ‘’ ama kime (?),niye(?)  bulamıyorum sorularımın cevabını.
Çaresiz kalıyorum ,’’Hata bende her hal de’’ diye düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum,
Çaresiz ve çaresiz bir şekilde düşünüyorum
Dertlerle arkadaşım
Kahırlarla sırdaşım
Sensizlikle baş başayım
İçin, için ağlıyorum
Kendimi teselli ediyorum ‘’Boş ver dertsiz başım’’ diyerek, olmuyor kendimi kandırmaktan başka bir şeylere de yaramıyor, çünkü biliyorum ki tek ve tekim
El ele olan sevgililer gördüğümde, kendime kahrediyorum beceriksizim, pısırığım, yeteneksizim…
Sonuç ortada, ellerim bomboş 
Uzaklara dalıp, dalıp
Hayaline aldanıp
Gelmeyeceğini anlayıp
İçin, için ağlıyorum
Sonra umudumu kaybetmeden sonbahara bırakıyorum umutlarımı, ağlamalarımı, karamsarlıklarımı, hüznümü…
Biliyorum ki yeni bir mevsim yeni bir aşk başlangıcı,
O zaman çabuk gel Sonbahar
Zaman çok şey öğretiyor insana…
Gün geliyor yanlış insanlara kıymet verdiğini öğreniyorsun
Gün geliyor bazı şeylere boşu boşuna üzüldüğünü…
Zamanla herkese değer verilmeyeceğini ve bazı şeylere üzülmemen gerektiğini öğreniyorsun
Sonra bir bakıyorsun ki seni acıtan onca yara çoktan kapanmış
Çünkü alışmaya ve kabullenmeyi öğrendiğinde kendine değer vermeye başlıyorsun.
***(İçin, İçin Ağlıyorum--İsmail Civelek)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.