Okuduğunu anlayan ve anladığını yazabilme yeteneği olan bir kişi olarak; acaba başka sesleri ne kadar duyuyorum veya başkalarını ne kadar anlıyorum?
Bunun ölçüsünü bilmemekle birlikte, madalyonun diğer yüzü olan ne kadar anlaşılıyorum?
Sesimi, fikrimi ve düşüncemi kaç kişi duyuyor biliyor ve anlıyor acaba?
Anladığını söyleyenler kendi değerleri bilgi ve ufukları kadar mı anlıyor ?
O zaman anlaşılmış mı oluyorum?
Cevabı hayırdır.
İnsan her konuda yalnız hissetmeye görsün kendini
Meramı sitem olarak ve şikayet olarak anlaşılmaya görsün bir de
Hal böyle olunca kat be kat artıyor insanın aykırılığı
Diyor ya üstad "yaşamayı bilseydim şiir mi yazardım "
Evet yaşamayı bilmeyince ya da yaşayanlar arasında yabancılaşınca
Şiire başvuruyor insan
Harflerden kelimelerden medet umuyor nedense?
Bir şiirimde bu durumu şöyle anlatmıştım
"bazen çok hoşuma gidiyor
bazen de yalnızlığımın diğer adı aykırılık
eşkıya ölüsü gibi ortada kalmakta var
kim bilir; el üstünde tutulmakta ihtimal"
El üstünde tutulmaktan vazgeçtim
Anlaşılamamaktan şikayetçiyim.
Ben şikayetçiyim de; muhatabım, muhataplarım şikâyetçi değil mi benden?
Cevap evettir.
Onlar da benim onları anlamadığımdan şikayetçi
İnsanı küçük gösteren, kibir, dedi-kodu, hırs, kin, nefret,riya ve iman inanç eksikliğinin getirdiği bağnazlık gibi kötü şeyleri üstüme almamakla birlikte bunlarla itham ediliyor olabilirim.
Oysa çok oldu insan denilen mahlukatla ters düşeli
Şöyle ki kendiyle mücadele eden ve vicdanı, merhameti sorgulayan vedahi gönlüne söz geçiremeyen, hesapsız yaşayan, yazın üşüyüp, kışın yanan, aklın ve mantığın dışına çıkmış bir adamı kim anlar?
Nasıl anlaşılır bilmiyorum!
Düzene, zamana ve çoğalan tanrılara, dikilen putlara, üretilen dinlere baktıkça yerim bu dünya değil diyor insan
Çıkarın ve menfaatin bozduğu genler, karakterlerdeki gevşeme, arkadaş dost gibi kavramların vıcık vıcık sürdürülmesi bakan- gören için ibretten öte nefrete dönüşmektedir.
Sonra diyorum ki nefret ediyorum senden ey insanoğlu
Bunu derken melek olmuyorum tabi ki! İnsanların işlediği suça ben de ortağım.
İnsana değil, insan nankördür burası kesin ama insanlık için ve yapılacak her şeyi Hak için yapmaktır muradım.
Sevmek ve bağlanmak ve tutunmak vedahi sığınmak insanlığa
Yaratılış gayesini bilmek, benlikten sıyrılmak olmak işte olmak. Bir adım ileriye taşımak yaratılmışların en şereflisini!
Demek ki insan olmak yetmiyor, amaç farklı ve farkında olmak için yaşamaksa anlam kazanıyor yaşamak!
Şairlikten, köşe yazarlığından ve gazeteci olmaktan geçip, vaaz vermeye mi başladın diyenler olacaktır.
Bahsettiğim işleri hakkıyla yapamadığım gibi
Din konusunda hiç bir bilgim yoktur.
Allaha inanan, İslâm dinine mensup, Türk doğmaktan ve bu ülkede yaşamaktan gurur duyan bir acizim!
Acizliğimi dile getiriyor, ve sadece düşüncelerimi, çocukluğumdan bu tarafa eksik, ezik veya beni rahatsız eden takıntılarımı gözlem, tecrübelerimi ve hayat bilgim doğrultusunda aktarıyorum o kadar.
Herkes payı kadar susar, payı kadar konuşursa bu dünya çok güzeldir ve çok işler yapılır, her nimetin tadı çıkar, uydum kalabalığına denir ve akar gideriz ortamlara öylece!
Uykusu zehir olanlar, düşüne düşüne meczuba dönüşenler ise böyle benim gibi saçmalar!
Umudumu kesmiş değilim hiç bir şeyden
Olmaz denilenin olacağını biliyorum çünkü.
...
II.
Şiir başkaldıranların, baskıya, zorbalığa karşı koyanların sesidir. Haksızlığa uğrayanların haykırışıdır şiir.
(İsmet Özel)
üstad böyle demiş, güzel demiş, son derece yerinde ve üzerinde düşünülmesi gereken şeyler söylemiş.
Madem ki böyledir benim de payıma bir şiir düşsün isterim
Payıma Düşen Şiir
akşam olur ayaz düşer sulara
garip gönlüm çekilir bir kenara
derdimi söylerim ahraz duvara
Sükutu hayalim dilde paslanır
geçmez oldu elimdeki üşüme
yine çöktü bir ağırlık döşüme
ne kaldı ki bu gecenin beşine
uyku bilmez şu gözlerim ıslanır
tan atarken başlar yürek sancısı
tırnağı sızlatan neyin acısı
ve yollara düşen aşk dilencisi
uslanmaz denilen gönül uslanır
ah kurtoğlu zehir kattın aşına
kala kala kaldın yalnız başına
bu şiir yazılsın mezar taşına
belki kuzucuğun gelir yaslanır
(Arap Kurt)
Anlamamakla suçlansam da bir gün mutlaka anlarım seni...
Lâkin biliyorum ki; anlaşıldığım gün öldüğüm gündür benim...vesselam