Kategoriler

ALACA LİDER

BİR GÜVERCİNİN VEFASI

Sonbahar etkili yüzünü iyice göstermişti havalar soğumaya başlayınca sokaktaki kuşlarda yiyecek bulmakta epey zorlanıyordu onları düşünen Hasan dayı bazen fırından aldığı bayat ekmekleri ıslatarak bazen de buğday taneleri ile her gün saat on iki olunca evden dışarı çıkar camide namazını kıldıktan sonra gider onu bekleyen Kent parkında ki kuşları beslerdi her gün...

Saat 12:00 olmuştu ama hiç keyfi yoktu bugün sırtında da daha önce hissetmediği bir ağrı bastırmıştı evde mi kılsam bugünde namazı diye kendi kendine düşünürken parkta onu bekleyen kuşları aklına geldi şimdi onlar onun orada yolunu gözlüyorlardı gitmese aç kalmazlar mıydı?

Bismillah dedi güzel bir abdest aldı koyuldu ellerinde yemleri koyuldu yola semtin orta yerindeki büyük caminin kapısının önünde selamlaşırken cemaat ehliyle İmam Hasan dayıya doğru yöneldi...

- Selamünaleyküm hayırdır hasta mısın benzin atmış ne oldu böyle sana Hasan dayı.

- Aleykümselam sorma evladım biraz keyifsizim kendimi hiç iyi hissetmiyorum sırtımda ağrıyor sanırım "hasta olacağım" dedi.

- Geçmiş olsun Hasan dayı namazdan sonra git de dinlen evinde yaşlısın fazla dolaşma buralarda dikkat et yorma kendini geçmezse de bir doktora görün dedi cami imamı .

- Peki evladım parktaki kuşlar şimdi yolumu gözlüyorlardır namazdan sonra onlara şu yemleri vereyim bende öyle yapmayı düşünüyorum pek kendimi iyi hissetmiyorum eve gidip dinleneyim en iyisi ben ikindiye gelemezsem merak etmeyin dedi..

- Peki Hasan dayı görüşürüz hadi şimdi namaza; diyerek namazı kıldırmak için geçti yerine imam..

Her zamanki gibi namazda ön saflarda yer alan Hasan dayı cemaat ehlinin dağılmasıyla ayakkabılarını giydi ve yüz metre ilerideki parka doğru yol aldı.

Onu görür görmez dallardaki bütün kuşlar toplandı Hasan Dayı'nın etrafında yemlerin torbasının ağzını açıp tam etrafa doğru saçacakken kalbinin sıkışmasıyla yere yığılırken yemlerin hepside torbanın düşmesiyle saçıldı etrafa. Onun düştüğünü gören ahâli toplandı Hasan dayının etrafında kimi resim çekiyor, kimi yakasını açmaya çalışıyordu..

Oradan bağırdı kadının teki;

- 112'yi arayın görmüyor musunuz adam kalp krizi geçiriyor diye

Meraklılar boş boş Hasan Dayı'nın etrafında dolanırken kalabalıktan biri kalabalığı dağıtmaya çalışıp aradı 112 yi neyse ki fazla geç kalmadan ambulans geldi. Allah'tan hastane çok yakındı Hasan dayı'ya kalp masajı yaptılar sonrada ambulansa koyup hastaneye yetiştirdiler...

Üç dört gündür hastanedeydi gözlerini açtı..

- Neredeyim ben

diye sordu hemşireye..

- Amca çok geçmiş olsun kalp krizi geçirdin üç gündür de uyuyordun bu hastane odasında biliyor musun amca ne hikmetse üç gündür bu kuş geliyor pencere açılır açılmaz böyle senin yatağının üstüne konuyor bir de bunun arkadaşları var bak gördün mü pencerenin önünde dizili kovsak da gitmiyorlar...

Biraz daha kendine gelen Hasan dayı baktı yatağın kenarında paçalı duruyor diğerleri de parkta yem verdiği kuşlar hepsi bir olup Hasan dayı uyanınca dans eder gibi kanat çırpmaya başladılar...

Günlerdir hastaneye hiç ziyaretçisi gelmeyen Hasan Dayı'nın vefalı dostları onu yalnız bırakmamış hasta ziyaretine gelmişlerdi.

Hasan dayı tebessüm ederek hemşireye döndü.

- Bunlar benim parkta beslediğim kuşlarım bana hasta ziyaretine gelmişler vefalı dost bunlar dedi.

Hemşirenin gözleri dolu dolu oldu demek ondan bu kuşlar hiç buradan ayrılmamışlardı üç gün boyunca pencerenin önünden...

Kuş dostlarına hastane odasındaki yemeğinin yanındaki ekmek kırıntılarından vererek teşekkür etti Hasan dayı.

Hastaneden çıkar çıkmaz ilk işi yine onlara parkta yem vermek oldu bu sefer daha fazla bir sevgiyle...

Yoksa siz "Vefa"yı

Sadece insanlara özgü mü sandınız.

Nevin Aktekin Gülfırat

Yorumlar