“Habbet-üs Sevda” olarak da bilinen çörek otu, tarih boyunca şifa kaynağı olarak bilinirken, Alacahöyük’teki arkeolojik kazılarda da izlerine rastlanmıştı. 4000 yıllık bu kadim bitkinin yeniden Alaca topraklarında ekilmesi, geçmişle kurulan bir bağ olarak görülüyor. Özellikle “Yusuf1941” adıyla tescillenen yerli çeşidin bu topraklarda yetişmesi, bölge tarımı için de önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Arazi kontrolleri sırasında Enstitü uzmanları ve yerel tarım otoriteleri tarafından bitkinin genel durumu, toprak yapısıyla uyumu ve verim potansiyeli hakkında değerlendirmeler yapıldı. Çalışmaların sonucunda elde edilecek verilerle, çörek otu üretiminin bölge genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Örükaya Köyü’nde gerçekleşen ziyarette, misafirperverlikleriyle dikkat çeken köy halkına da teşekkür edildi. Alaca Ziraat Odası Başkanlığı, yaptığı açıklamada, “4000 yıllık bir mirası yeniden canlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kadim bitkinin yeniden vatanına dönmesi, sadece tarımsal değil, kültürel bir anlam da taşımaktadır. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Tüm Alacamız için hayırlı ve bereketli bir yıl olmasını dileriz,” ifadelerine yer verdi.
Alaca’da atılan bu anlamlı adım, hem yerli tohumun korunması hem de tarımsal çeşitliliğin artırılması adına önemli bir örnek teşkil ediyor. Proje kapsamında yapılacak ileri aşama değerlendirmeleriyle, çörek otu tarımının bölgedeki geleceği daha net şekillenecek.