Sahte bal üretiminin dürüst çalışan arıcıları mağdur ettiğinin altını çizen Odabaş, üretenin de tüketenin de ıstırabı haline gelen bu konunun çözüme kavuşturulmasının tek başına arıcının vereceği mücadele ile çözüme kavuşamayacağını söyledi.
“Marketlerden toplanan 124 numuneden 111 tanesinden gıda kodeksine aykırı sonuçlar çıkmıştır. Bunlardan hiç birisi sahadaki arıcının ürünü değil. Bu fiili durum iki sonucu beraberinde getirmektedir: Bal dolum tesislerindeki denetimlerin yetersizliği ile raflara çıkan ballardan yeterli numune alınmadığıdır. Bal doğrudan arıcıdan alınmalıdır. Bu manada arıcıların ortak satış noktaları oluşturmalarına fırsat verilmeli, imkânlar sunulmalıdır.” diyen Bal Üreticileri Birliği Başkanı Odabaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Arıcılık sektöründe hiç değişmeyen gündem maalesef sahte bal meselesidir. Havaların soğumasıyla birlikte ülkemizde bal tüketimi artmış, beraberinde de sahte bal tartışmalarını gündemimize taşımıştır.
Büyük ümitlerle hazırlanan 19 Şubat 2020 tarihli gıda kodeksi de çözüm olmamış mesele kangrene dönüşmüştür.
Mevcut durum en çok dürüst çalışan arıcıları mağdur etmektedir. Kalpazanların oluşturduğu kötü imaj nedeniyle arıcımız ürünü tüketiciye sunarken zorlanmaktadır. Tüketici ise aldığı üründen emin olmadığı için içine sinmemektedir.
Üreteninde tüketeninde ıstırabı haline gelmiş bu konunun çözüme kavuşturulması tek başına arıcının vereceği mücadele ile çözüme kavuşacak bir konu değildir. Hatti zatında sorun arıcıdan da kaynaklanmamaktadır. Bal ticareti yapan büyük işletmeler bal tebliğinin dışında kalan üretimlere imza atıyorlar.
Bal üretiminin 100 bin ton, tüketiminin 250 bin ton olduğu bir ülkede acilen konu kitlesel halk sağlığı meselesi olarak ele alınmalı ve harekete geçilmelidir. Bu manada Çorum Bal Üreticileri Birliği olarak yapılacak her çalışmada taşın altına elimizi koymaya hazırız.”