Sağlığınızı emanet ettiğiniz sağlıkçılar; sağlıklarını kaybediyor. Hatta ölüyor. Devlet sağlıkçılara üvey evlat muamelesi yaparken, hizmet alan hasta ve yakınlarının şamar oğlanı oluyor.

Bilinmeyen bir düşmanla cephede tek başına savaşan sağlıkçılar yapayalnız bırakıldı. Corono virüs tüm dünyada panik ortamı yaratırken sağlık personeli bu panik ortamında bir adım geri durmadan mücadele ediyor. Birisi sosyal mesafe mi? dedi. Maalesef, sağlık personeli covit pozitif hastalarla mesafesiz çalışıyor. Üstelik onların hasta olmaya hakları yok, hasta olan yakınlarının da bir anlamı yok. Pozitif olduğu halde çalışan, izin, rapor kullanamayan sağlık personeli sanki insan değilde, robot muamelesi görüyor.

Bazıları “valla işiniz bu, mecbur yapacaksınız, maaş alıyorsunuz” gibi amacını aşan cümleler kurarken, bazıları savaşta cepheyi terk eden askere benzettiği sağlıkçıları vatan haini ilan ediyor. Ağzı olduğu için konuşan, nefretinin nedenini anlayamadığım, sağlıkçıyı döven, söven çürümüş zihinlere sesleniyorum;

Evet! Savaştayız. Ama topumuz yok, tüfeğimiz yok, silahımız yok. Düşman görünmüyor, sesini duyamıyoruz, düşman sinsi, ne yapacağını kestiremiyoruz. Ölüyoruz. Ama şehit olamıyoruz. Meslek hastalığı bile kabul edilmeyen bu hastalığı, mesleğimizi icra ederken kapıyoruz. Sevdiklerimize bulaştırıyoruz. Hasta olup evdeyken maaşlarımızda azalma oluyor, sanki hastalandık diye ceza veriliyor. Bir de edilen yemin meselesi var ki en acı olanı. Evet! Hepimiz bu mesleğe girerken ölmeye değil, sorumluluklarımızı yerine getirmeye yemin ediyoruz. Sağlıkçının amacı hastayı yaşatmaktır, hastası için ölmek değil.

Sağlıkçılara ait bir platformda okuduğum bir haberle kanım dondu, gözlerim doldu, ağladım. Bir şehirde, bir Aile Sağlığı Merkezinde görevli doktor arkadaş aniden fenalaşıyor. Merkezde çalışan diğer sağlıkçı arkadaşlar koşup kalbi duran doktor arkadaşını döndürmeye çalışıyorlar. Canları arkadaşlarının canlarıyla akıp gide dursun kapıya bir hastası geliyor. Görevli durumu hastasına anlatıyor üzgün ve çaresiz, “öldü” diyor. Ve hastası ne diyor biliyor musunuz? “Bize başka doktor bakamaz mı?” Ellerinin altından kayıp giden arkadaşlarına mı üzülsünler, o öldüyse yedeğini soran adama mı?

Bize ne oldu böyle? İnsanlığımızı kaybettik. Kulakların duyması değil, yüreklerin duyması gereken yerdeyiz. Çok üzülerek söylüyorum ki; bizim kıymetimizi ne devlet bildi, ne millet. Bilin istiyorum; tek taraflı özveri kanadı kırık bir kuştur uçamaz. Kanatlarımız kırıldı uçamıyoruz. Ölümle dans ediyoruz. Biz haklı olmak istemiyoruz, sadece biraz saygı istiyoruz. “Unutma! Ben yaşarsam yaşatırım.” Sağlıkçılar yoruldu, sağlıkçılar tükeniyor, sağlıkçılar eksiliyor, sağlıkçılar ölüyor. Sağlığın elden gidiyor, sağlıkçıya sahip çık Türkiyem.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.