"To be, or not to be " olmak ya da olmamak, demeyeceğim. Benim meselem başka çünkü. Olmak, bulmak ve ölmek üzerine bir kaç söz söylemek istiyorum.

Olmak derken su gibi aziz, toprak gibi cömert olmak.Olmak için çaba göstermek en azından ve bu yolda emek harcamaktan bahsediyorum, idrak etmek, tavır koymak ve direnmek gerekiyor her devirde.

Yani, devrimci bir ruh ile mücadele etmek, yaşama sevincimizi diri tutmak ve dünyanın tadını çıkarmak gibi, bu dünyanın gereklerini bu dünyada yapmak lazımdır, Öbür dünya bu dünyaya benzemiyor zaten.

Olduktan sonra bulmaya geliyor sıra, olduğumuz gibi bir yoldaş bulmak, bu dünya da biri daha var benim gibi, öyleyse yaşanmalı ömrümüzün yettiği kadar demek, uçurumun ucuna gelmemek için, bir arkadaş ve bir yarenden bahsediyorum kısacası. Hani bir söz vardır ya, " değişmeyen tek şey değişimin kendisidir " çağımızda bütün yaratılış, yaşama ve yaşatmak konularında evrim geçirip hayvanileşen insanoğlunu ikaz etmek, putlarını ve ürettiği dinleri ve onun tanrılarını terk ermesini sağlamak gerek!

Tabi ki önce kendimizden başlayıp, sonra benzerimizi yani yoldaşımızı kurtarmalıyız bu hengameden.

Anlam ve değer kaybı insanoğluna sirayet etmeye görsün bir defa, küçüldükçe küçülür, ruhu yara alır vedahi bedensel bir erimeyle karşı karşıya kalır maazallah.

Şimdi biz tüm dikkatimizi,kendimize dikkat etmeye verelim öyleyse.

Ve saygıdan doğan sevgiyle sevgiden doğan aşkla, aşktan doğan tutkuyla, tutkudan doğan hayatta kalma arzusuyla yaşayıp,yaşatalım.

Şu mesel bazı şeylerin izahını ne güzel anlatıyor.

"Bir gün insanlardan kaçan, yalnız yas¸amayı tercih eden yaşlı bir adama sorarlar.

“Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?”

Yaşlı adam cevap verir:

" Yapacak çok işim var. İki şahin eğitmem gerekiyor.

Ve iki kartal.

İki tavşan sakinleştirmek ve yalına eğitmek.

Eşeği motive etmek ve aslanı evcilleştirmek.”

”-Ama senin etrafında hiç¸ hayvan göremiyoruz!”

“-Neredeler?”

“Onlar içinizde yaşayan hayvanlardır.”

"İki şahin gördükleri her şeye saldırıyorlar.

İyi-kötü, faydalı-zararlı onlara ayırt etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim GÖZLERİM.

İki kartal dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyorlar. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim ELLERİM.

“Tavşanlara" her zaman korkarlar, kaçarlar ve saklanırlar. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil. Çünkü onlar benim AYAKLARIM.

En zor kısmı "yılanı" izlemek.

Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır. Bu yüzden onu takip edip, disiplinli olmalıyım. Çünkü bu benim DİLİM.

“Eşek" herkesin bildiği gibi çok inatçı sonsuza kadar yorgun ve işini yapmak istemiyor. Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim. Çünkü bu benim VÜCUDUM.

Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir "aslanı" evcilleştirmek istiyorum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. O aslanı terbiye etmeliyim. Çünkü bu benim EGOM.”

“Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var”

Soru sorulan yaşlı adam,

Lev Nikolayeviç TOLSTOY'dur.

Hayatın bütün esrarlarını çözdüğün zaman ölümü arzularsın!

(Halil Cibran)

Henüz cibranın bahsettiği yerde değilim elbette, buna ne ilmim, ne de kudretim yeter! Ama derine dalıp yoğun duygularla hemhal olunca bir şeyler ilham olup şiire dönüşüyor haliyle bende de, izinden ve tozundan faydalandığım abdallar sayesinde...

?

Sen gittin, buza meyletti sular

Hiç bir şeye imrenmemiştim, suya imrendiğim kadar

Çünkü, nilüferi boynundan öper su

Hâlimi hiç sorma ey gül, efkarlıyım bu aralar.

Bil ki, ağlamak düştü payımıza

Biz sussak, bulutlar ağlar...

(Arap Kurt )

Sonra dedim ki;

Söyle bilelim

Mor benekli kelebek

Nedir hakikat

Bizde ölüm simsiyah

Sende neden rengarenk

(Arap Kurt )

Sürekli kirleten ve kirlenen insanoğlunun olması, bulması ve insan gibi ölmesi çok zordur vesselâm

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.