Galip gelici manalar uğruna vasıtalarına binen insanlar, ille de anlaşılabilir sağlam konuları uğruna elbette hedeflerini görebilmeyi; bütünüyle ne yine olduğunuzu gözlerinin önüne serici kararlılık hazlarıyla söz konusu olan konularının da, ne kadar geçerli olduklarını onaylatıcı olurlar ki.

•••İlle de bir yarışları var ise eğer ! Ne kadar sağlam bir vasıtaya bindiklerinin mutluluğunu da, hazırlatıcı olurlar ki. Burada kararları, elbette teorik olmayabilir. Ancak, geçerli konularla yeterlilik hususları; şartların belirlenişlerini mutlaka düşünücü olmalıdırlar. Takviye edişleri ima da avantajların önlerini tıkayıcı olmamalıdırlar.

•••İşte bura da bahsi geçen uygulamalardaki anlamlı manalandırmalar olarak : Tedarik ediciliği, icap ediciliği, yeterliliği, hayat buluculuğu-muhtaçlıklardan korunmaları... Geçerlilik olarak aykırılıktan uzak; maraz ilendirmeden güçlendirmeye ulaştırıcı unsurları galip gelici manalar olarak kabullenir isek bunların onayladığı kesinlikler !! Bireylerin, toplumların, şehirlerin önce kendi hayat yaşantılarını doğru kesinliklerine ulaştırıcı olmakla. Güçlü kavram yeterlikli şahane başarılı yazgılarına imzalarını atarlar iken. Kendilerinden uzaklaşmayıcı sistematik programlanış beklentilerine de. Azimcililikle başarı karakteristikliği olarak Zihni kaynaklarındaki kararlıklarının biçimlendirici olabilmeleriyle !!! Kendilerine açılan hayatı - yaşayış bağlarını da güçlendirici oluşlarıyla. Koruyucu, korunucu kavramlarının bedellerini ödeyicilik vasıtalarına da bine bilmiş olurlar.

••• İşte ateşleyici, sönmeyici vasıtalarına dahil oluşlarının paylaştırabilmişlikle varız denilen itilemez var oluş sıfatlarının itibarlarınca arz edilemezliklerini de !!! Bitmez, tükenmez zavallılıklarına karşı; zorunlu doğrudan haklılık geçerlilikleriyle yaşayış yolların da olarak.

Başarının açıkçalıklarını bilebilmiş

olarak; uygun vasıtalarına binebilen bireyler, toplumlar !!! Öncelikle kendi varlıklarını - var oluşlarını anlayış zorunluluklarında olurlar iken. Şu hayatta, anlamlandırmaları gereken objektif ve ya sübjektif unsurlar için de doğrulayıcı vasıtaları kullanmaları gerekmez mi ??? Bu gereklilik erdem, fazilet, elit, evrensel ahlâklılık paylarını da almışlık değil mi dir ????

••• Önceli. Hiç bir güzellik, iğreti bir vasıta olmadığı gibi; iğreti vasıta ya da binmez, bindirilemez . Manalar gizli değil de; anlaşılır olarak doğmuşlardır. Anlaşılmazlıklar ise, bir şekil de kendilerini ele vermek istemeyenlerdir.

Dikkat edildiğinde, tabiatına uyma da her şey; kanunlarına ,kurallarına, kaidesine uymak zorundadırlar. İşte buna

hususiyetlerin kendilerince manalarını geliştirebilmeleri denir.

•••Tarihin en geçerlilikleri Yönetim Sistemleri olsalar da. Başarı dereceleri ya da; başarısızlıklarının nedenleri

sonradan anlaşılmıştır. Çünkü hangi manalara vasıta olduklarıyla özdeşleşe bildikleri kadar; getirileriyle götürülerinin çıkarmaları ! Tercih edilişleriyle, tercih edilmeyişlerini açığa çıkarmıştır ki. Buna soruların vasıta oluşlarıyla öz geçmişin galip gelici manalandırılması denir. Genelde özetlenen doğrular, manalandırmaların doğrularıyla dır.

•••Yıkıldıkça yıkılır, yollarını şaşıranlar !

İtiraz edemezler, nice zavallılıklarına.

Seçseler de, seçimleri yok ise eğer !

Acımasızlıkların tetikledikleri kesin.

Açıkta kalışlara karışıp ta giderler.

Masal anlatmak marifet değildir ki.

Siz işin sırrına bakasınız ki biliniz !

Nice zamanlar onaylatıcı olmuş.

Bireylere, toplumlara, şehirlere.

Vasıta olmuşlardır, nice, nicelerinin.

Manalandırılmaları uğruna, hem de.

Vaatlerle beslene, beslene inananlarla.

Muhtaçlıklar olmayacak denilerek !!!

Kalkın, karanlıklar da yaşanmaz diye.

Medeniyet olmaz ki, sefillikten diye !

Marazlar gelir, hayatlar kirlenip çöker

Maskelenişler yüzlere çek yatlar olur.

Nice yoksunlukla gelici sefaletlerle.

Sadece bedeniniz değil, inanınız ki.

Ruhsallıklarınız da doymayacaktır.

Çok kazananlara, çok fırsattır elbette.

Serbest piyasaların şartları dendikçe.

Elleri boş,avuçlarını yalarlar tabi ki.

Hafife alınıp da, boş uğraşıp duranlar.

Bilâkis acımasızlıkların tetiklendikleri.

Şu ortamlar da, sakın ha düşmeyiniz.

Para kuleleri denilesi bankaların eline.

Aklını kaybedenlere deli derler de.

Bakınız dünyaya, çokça şehirlere.

İnsanlar hırsla saldırıyor birbirlerine.

Belki kimsi alimdir, kimisi profesördür.

Halleri olmuş, cahilden de çok zalim.

Aslında deli dedikleri masum zavallı.

Ruh vurgunu, zihin çökmüşü, ya da.

Beden vefasızlığıyla dert yüklenişleri.

Ve ya Tanrı küskünü, sistem defoları.

Yazık ki, paylaşılamazlık dünyasında.

Akıllılar uğraşıyor birbiriyle kıyasıya.

Hem de acımadan, alt etmek için !!

İnsanlığın içten sönmesidir yozlaşma.

Vaziyetler söyler insanlığın kaderini.

Hayatlar cereyan çarpmış gibi olmuş !

Manalar, maalesef önemsizleştirilerek.

Bozulmuş kaidelerden adım atamıyor.

Nice iyi niyetli, sağlamca düşünüşle.

Asıl-Asil Bir Yönetim Sistemi ola diye.

İnanın ki, insanlık bir yarış içerisinde.

Hem de kendilerince kabullendikleri.

Onca manalandırmaları yarışlarında...

Tay gibiler Maşallah (yavuz yurt ).

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.