İnsana saygının önemini ön plana çıkaran boyutlarıyla insanların kendilerini tanıtmalarına heveslenmeleri elbette güvenin önemini uygulamanın ne kadar öncelikli uygulanış olduğunun da ispatlanmak çabası olmakla. Tartışmasız korkutmayıcılığın ayak seslerini duymak istediklerine taşımış, taşınmış olmazlar mı? İster bir deneme, bir hikaye,bir roman, bir köşe, bir makale.....yazmış olunuz. İşte insanlar arasında yaşamanın bir ödülü bir yorumu dur denildiğin de! En önde gelen, gönüllerin dilek taşı olan! Yönetim Sisteminin -Yönetim Biçimini yazabilmenin, okuyabilmenin ayrıcalığından; daha da asalet özelliği olamaz. İşte bu günlerin mutlaka geleceğinden asla mahrum olmayacaktır. Şu dünya, şu insanlık çünkü insanlığın, neredeyse hepsinin de içerisinde! Aslında böyle bir dilek taşı bulundurduğunu görmek gerekmez mi? Hayat dilini konuşturduğumuz da. Sanılanların bilinenleriyle değil de.Tam ve net olarak ortaya çıkanları çözdüğümüz de. Şimdiye kadar olanların ortaya çıkabilmiş olanların, bulunanların, yazılanların, çizilenlerin, bilimlerin- teknolojilerin, antropolijlerin, düşüncelerin, fikirlerin, kitapların, teorilerin, yönetimlerin. Elbette en güveniliri olacaktır. Şu dünya ya gelmesini beklediğimiz yönetim biçimi. Çünkü güvensizlik, güvencesizlik, asalet özelliklerinden mahrum olmakla korkulu yaşamların, boğulmaların bir ödülü. Kendi varlıklarının, var oluşlarının gönül seçenekleriyle örülmüş olmalarındaki tüm özgünlükleriyle, tüm izah edilişleriyle şimdiye kadarki olanlardan ve ya sandıklarından dolayı büsbütün izahatlardaki yanlışlıklardan dolayı. Sosyoekonomik, siyasal, kültürel yanılmışlıklarını, bütünüyle düzeltmeyi bireyler, toplumlar, şehirler, ülkeler, devletler uğruna hedefleyip de inandıklarına inandırıcı, izahlarındaki ispatlayıcılıklarıyla düşkünlükleri terk ettiricilikle. İnsanlığı hepten tamamlayıcı, tanımlayıcı, varlıklarına- var oluşlarına dönücülüğü icap ettiricilikle unvanlanacak oluşun!!! Tüm dünya da beklenmediğini mi sanıyorsunuz? Artık başka yoktur, daha başkası gelemez, bunlarla yetinmek zorundayız gibileriyle. Beklenenlerin geçiştirile bilineceği mi sanılır? Düşürücü düşkünlükleri taşıyacak kadar, orijinalliklerinden çıkacak kadar, insanlık onurundan feragat edipte. Asaletlerinden, soyluluk, var oluşlarının ilkelerinden. Öyle herkesin kolay kolay vazgeçeceğini sananlar yanılırlar çünkü. Esaretçilik zaferleriyle kendilerine yaklaşanlara karşı. İcabın da mecbur kalışlı kibir oluşturmayı bile. Kalkan etmekten çekinmezler. Şu dünya da herkesin hayat buluş lezzetinin aynı olduğunu mu sanıyorsunuz? O halde. Herkesin beklentilerinin de aynı olduğu söylenemez elbette. Kısaca insanlığın tarifini yapabildiğimiz da. HERKES KENDİLERİNCE HAYATLARINI,YAŞANTILARINI yapılandıra bilmeyi arzuluyor ki. Bu husus uğruna, ufuklarını besleyen kaynaklarına ulaşmanın peşindedirler.

Değişimler, dönüşümlere.

Dönüşümler, değişimlere doğrulup. Hepten devam eder gider.

Beklemişlerdir, bekleyeceklerdir. Şu insanlık hep kurtarıcılarını.

Ne olmuştur, ne de gelmiştir.

Bir çıkarcı akıllıdan kurtarıcı

Denilemez yok öyle bir şey.

Devinimdir evrende her şey.

(Yavuz Yurt.05.09.2020)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.