Yazıma başlarken biz insanlar demek isterdim ama,konu sevgi ve ilgi olunca bütün canlılar diyerek başlayacağım. İnsana gelene kadar bu güzel duygular her canlıda karşılığını bulmuştur. Çiçek böcek,yılan çıyan, kurt kuş ve dahi ot çöp gösterilen şefkate karşılık vermiş o manada değer bulmuştur. Tersi durum da süreklilik arz eden kötü davranış itilip kakılma hakarete uğrama ise bütün canlılara mâruz kaldığı muameleyi kanıksatır, özünü benliğini kişiliğini kaybetmesine neden olur.

Bu durum algı operasyonlarıyla siyasette ve dahi kalabalıkları yönlendirme, yönetmede kullanılır. Günümüz toplumlarında ve öncesinde örnek kişi, lider arayışları bireylerin kendini yetersiz görmesiyle ortaya çıkmıştır. O kişi ki bu zayıflar karşısında iktidarını devam ettirmek için üstten bakmakta dahil hükmettiği gurubu aynı kıvamda tutmak için hakaret dozunu artırmış, kişi bazında yapılan ufak tefek kıyaklar ise kendine koruyucu kalkan oluşturma çabaları olagelmiştir . Bir nevi maşa olarak kullanacağı ve eğilen bükülen dalkavuklara ihtiyaç vardır.

Algı ile ilgili ve insan davranışlarını kapsayan bir çok yazı şiir yazmış olmakla birlikte siyaset, siyasetçilerin kullandıkları yol ve yöntemleri yazmıştım, taraf tutmadan, taraf olmadan! Hani derler ya "taraf olmayan bertaraf olur" tamamen yalan ve düzmece bir söz. Hiç bir şey olmaz, kişi sadece kendisi olur.

Bunca yılın getirdiği tecrübe gözlem ve deneyimler bana "Hakarete alışık olanlara iltifat ağır gelir" sözünü söyletmiş bu kanaate varmama sebep olmuştur.

Bir yerde okumuş olduğum şu güzel örnek hikaye her şeyi en güzel anlatmadır aslında.

Dostoyevski bir toplantıda yüksek sesle okuduğu bir şiir nedeniyle Çar tarafından Sibirya’da hapse mahkum edilir. Hapis cezasını bitirdikten sonra anılarını kaleme aldığı “Ölüler Evinden Anılar” adlı kitabı yazar. Kitapta, hapishanedeki hayatından önce insanları tanıdığını sandığını ama yanıldığını burada anladığını belirtir. Yazar, “kara halk” olarak tanımladığı bu kitleyle karşılaştıktan sonra insanları çözümlemeye ve kendi iç dünyasının derinliklerine inmeye başlar.

Dostoyevski hapishanedeki bir köpeğin yanından geçen her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler. Köpek mahkumlardan kaçmadığı gibi yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekmelenme pozisyonu almaktadır. Dostoyevski bir gün köpeğin yanına yaklaşıp başını okşar. Köpek şaşkın şaşkın ona bakarak hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlamaya başlar. O günden sonra köpek Dostoyevski’yi her gördüğünde ondan kaçar.

Ruhu köleleştirilmiş bu köpek bir sevgi açıdır. Bu durum insanlar için de geçerlidir. "Hayatları boyunca haksızlığa ve kötü davranışlara uğramış sevgi açları iyi bir davranışla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bilemezler."Bazen kötü davrandığınız insanlar size tapar, bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder. Böyle insanların gözünde onları aşağılamanız onlar için bir beklentidir. Sizi gözlerinde yüceltirler. Eşit ve iyi davrandığınızda ise birdenbire onların gözündeki değeriniz düşer...

(Alıntı)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.