Hayat, dünya, eş, dost, arkadaş, hısım, akrabalık, arkadaşlık, gardaşlık, hemen hemen her tutunacak dal,sığınacak yâr;; sonunda boş gibi. İdrâk yetmezliği, şuur karmaşasıyla insanı çıkmaza sürükleniyor adeta. Anlamlar, algılar, kararlılıklar çoraklaşıp da. Hemen hemen her şey ne kadarda zayıflıklar sunuyorlar insana. Geçerlilikleri kaybettirircesine hikmetli bilgileri bile teslim ; nice amaçlar için yola çıkışları bile. Durun bakayım sonsuzluğa ettirircesine sonsuzlukta olasınız dermiş meğer. İçerisinde bulunuş hallerinden dolayı;; manalandırılma

ve malzemeleri dondurucu kışlar gibi,ürkütücü kuşlar gibi yapa yalınız kalışlarıyla; şaşkın bakışlara kapılarak etkileyici oldukları halde bile. Eş,dost,akraba,hısım ve tanışların yakınlıklarının vefasızlıklarıyla karşı karşıya kalanların: İster şehirlerde kasabalarda,köylerde olsun her birini yıkan içlerini yakan hikayelerinin çeşitlenmeleri; elbette Halep oradaysa arşın buradadır misalidir. Özelliklede yakınları hassaslıkları düşünmezler, küçük düşürürler.

Özellikleri, kimlikleri,kişilikleri kesinlikleri,beceri ve genellemeleri yaşamın sonlarına doğru yol almış olanların yalnızlıklara çekilerek hayatın dışında kalış ya da bırakılışları adına yapılırcasına vefasızlıkların yıkıcı hicranlarının tesirleriyle. O eski mutluluk yaşantıların zihinlerinde,şuurlarında algılanan komutlarıyla hafızalarındaki yerlerinden oynadıkça boşalan yüreklerinin nemli gözleriyle ifade edercesine! İşte hepiniz hayırsız,bencil, nankör...Dercesine haykırış çırpınışlarının pasajlarındaki acıklı,acıklı mırıldanışlarındaki umutları bile

Sonsuzluk hayaliyle bütünleştirici ruhlarından başka ispatlarının olmadığına dair;; düş yada gerçek !

Mutlakıyetleri olabilir mi? Elbette ağlama tarzlarının içerikleri, gelip geçmişliklerinin boş olduklarını kesinleştirici vurgular değildir aslında. Çünkü evrende boşluk diye bir şey yoktur. Boşalıp doluşlar gelip gidişler, başlayıp bitişler, yok oluşlar ve yeniden başlayışlar vardır ki. Ruh sürekli hareket halindedir.; hareket edemediği bedenleri terk edicilikle sonsuzluğa açılıcı enerjidir desem olur mu bilemem.

O halde şu dünyadaki hiç bir oluş, bulunuş, mevcudiyet yalan ve boş değildir. Sadece geçici olduğundan mecbur kalışlarından dolayı. İnsanlar: Hayatlarını- yaşantılarını dünyadan doyurmaları uğruna; kendi dünyalarını yeterli ve mutlu etmeleri uğruna, çalışıp çabalamaları,uğraşı vermeleri elzemdir.Alın teri= MÜHÜM olucu esasın kesinliğidir.Hayatların korunmasında esas olan ise! Asıl-asil Yönetim Sistemidir. Şu dünyada insanlık kazanımlarına, sahip olma ve çıkarları uğruna alevlendikleri kadar. Mühim olanları, bağlılıkları, değer verilmesi gerekenlere de sahip çıkıcı olmaları icap etmez mi?. Bireylerin, toplumların, şehirlerin ülkelerin, devletlerin, yönetimlerin birbirinden uzaklaştığı şu dünyada. Elbette yakınlaşmalar temin edicidirler ki. O halde en azından. Yakınlarınızdan haberdar olunuz ki!!! Hayatın içerisindeyim övüncüne sahip olasınız. Madem arındırılmışlıklar késinlikle geçerlilikleri barındırdıklarına göre; insani tutarlılıkların en başında mağdur ve mahrum olmamak gelir. Elbette hassasiyetler işe yarayıcı en geçerli kararlılıklardır. Yakınlaşmalar temin ediciliği geliştirdiğine göre. Nice tutumlar, mecburiyetlere kalışlarla mahrum oluşların yalınız bırakılmamaları gerekmez mi?

Neye yarar hayat. Kimse kimseye nasılsınız demezse, ziyaretlerini etmez ise?. Hangi hane mutlu olur şu hayatın-yaşamanın asıl sahipleri olan gençler doya doya yaşayamazlar ise evet delikanlıca,hanımefendice yaşayın gençler. Sakın dejenere olmayınız, sakın adam satmayınız, kimseyi sırtından vurmayınız. Dünya sizindir.Her güzellikler, çiğdem gibi yakışıklı olmaya gerçekten Maşallah sizler layıksınız. Yeter ki yaşlılarınıza saygılı olunuz. Unutmayınız ki bu günün gençleri de bir gün yaşlılar olacaklar. İnanın şahsım 10 yaşımda kendimi bu gerçeğe inandırmıştım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.