Basit ve kesin çözüm

Hükümetin çalışan annelerle ilgili üç büyük ilde destekleme projesinin (pilot iller ya tutarsa yaygınlaşacak denilen)bir aldatmaca olduğunu yazarken çözüm yolunuda önermem gerektiğini bilerek yazdım.

Yazımın ilk eleştirisel bölümünü (osmancık haber gazetemizden okuyabilirsiniz.

Şimdi önerim ne olabilir.

Çalışan annelerin bizim gibi küçük şehirlerde bile en büyük destekçileri ya babaanneler, yâda anneaneler torunlarına bırakın iki yıl(hükümet sonradan 32 ay ve yine sonradan 36 aya çıkardılar, hızlarına yetişemiyoruz be okurlarım.)

Evet hükümet bin üçyüz lirayı layık görmüş madem haydi buna da eyvallah diyelim ve çözüm sunayım hükümete.

Sigortalı ve sertifikalı bakıcıcılara bu paranın sigorta parası olamayacağı kesin olmasına kesinde..

Çorumda bile aylık sadece maaş olarak bin üçyüz liraya çalışan annelerin (sıfır-3 yaş arası)bakıcı bulamazsınızda….

Çözüm…nedir peki okurlarım.?

İlkokulu bitirene kadar torunlarına bakan(babaanne yâda anneanne)şimdiki gibi sigortalı gösterilmesi mecbur tutulsun. bu şekilde en az her ev kadını yedi yıl sigortalı gösterilmiş olur, kalan üç kuruş beş kuruş ebeveynler zaten torunlarına ömür veriyorlar, artan olursa toruna harcanır zaten ve çalışan anneye de bakan ebeveyne de destek olunur.

Eğer ebeveynler çalışmış ve emekli olduktan sonra torunları olmuş ve torunlarına bakıyorlar ise bin üçyüz lirayı doğrudan torununa bakan ebeveynin hesabına yatırır devlet( o anneanne ya da babaanne )zaten bunu çalışan anneye destek olarak verecektir.

Çocuk bakıcısı isterse cihan sertifikalı olsun ebeveynlerden daha şefkatli bakamaz.

Ne dersiniz.?

Şu şartları da getirsinler ki ara kaçış yolu olmasın. Çalışan anne ile ebeveynler aynı mahallede oturuyor olma şartını getirsin hükümet ve ebeveynleri sosyal güvenlik kurumu, hatta aile bakanlığı denetlesin.

Ev kadınları unutmayın dünyanın en ağır ve de nankör ev işlerini yapmaktalar..

İstihdamda ev kadınlarının yeri neden yok.???

İşte size çözüm.

Elbette farklı öneriler eklenebilir, tartışılır.

ama…

Uygulanması imkânsız olan bir dalga geçme öyküsüne proje diyemeyiz değil mi.?

Sevgi ile kalın