Ayakkabı estetik ve ayağı koruma özelliğinden dolayı giyilir. Yürüme çağından itibaren ayakkabı büyük önem arz eder. Ayak, diz ve kalça kemik eklem dizilimini de ayakkabı tercihleri etkilemektedir. Çocuklar genellikle yürümeye başladıktan sonra en az altı-sekiz hafta boyunca ayakkabısız yürümelidir. Bu, yürümenin ve koşmanın öğrenilmesi safhasında çocukların ayaklarıyla temas ettiği zemini hissetmeleri sayesinde öğrenme işlerini kolaylaştırır. Vücudu dışarıdan duyu girdisi olur. Ancak bu öğrenme sürecinden sonra yavaş yavaş ayakkabı kullanılmaya başlanmalıdır. Yeni yürüyenlerde, yumuşak tabanlı, ayaktan kayıp çıkmayacak patikler ayağı hem sıcak tutar hem de korur.

Çocuklar için seçilen ayakkabı da koruma, çocuğun ve çevrenin beğenisi göz önünde bulundurulur.

Kanada Pediatri Cemiyeti Çocuklarda Ayakkabı kullanım tavsiyeleri :

1. Süt çocuklarında yürüme çağına kadar ayakkabıya gerek yoktur.

2. Ayakkabılar koruma içindir. Ayağa uyumlu olmalı, ne dar ne de çok geniş olmalıdır. Yumuşak ve hafif özelliklerde olmalı, tabanı çok ince olmamalı, gelen kuvvetleri emen özellikte yastıkçıklı olmalıdır.

3. Ortezler fizyolojik esnek düz tabanlık tedavisinde, gelişimsel içe basmada ve hafif torsiyonel deformitelerde faydalı değildir.

4. Çocuk, ayak veya bacak problemlerinde fonksiyonel engellik veya ağrı ile karşı karşıya kalıyorsa bir ortopediste yönlendirilmelidir. Bu tavsiyeler güncelliğini her zaman için korumaktadır.

ÇOCUKLARIN AYAKKABI UYGUNLUĞU :

Günümüzde çocuklar için üretilen ayakkabılar neredeyse sadece koruma amacı taşımaktadır. Ayakkabılar artık daha yumuşak, ön kısmı daha geniş, daha hafif ve daha az sınırlayıcıdır. Şok emici (yastıkçıklı) tabanlar (cushioned soles) ise aşırı kullanım durumlarından kaynaklanabilecek ağrılardan ve yangıdan (inflamasyon) korumaya yardımcı olmaktadır.

Düzeltici ayakkabılar :

Çocuk kemik gelişimi ayak yapıları değişebilmektedir. Ayağın altındaki yağ torbaları nedeniyle 18 aylıktan daha küçük çocukların hepsinde düz tabanlık vardır. 6 yaşından küçük çocuklarda düz tabanlık esnek bir şekilde görülebilmektedir. 10 yaşına kadar bunlarda düzelmeler görülebilir. Bazılarında ise düz tabanlık devam edebilir. Yetişkinlik döneminde varolan düz tabanlık yürüme bozukluğu ve ağrıya neden olabilir.

-Yapılan çalışmalarda erken çocukluk dönemde çok ayakkabı giyenlerde, aşırı kilolu olanlarda ve aşırı bağ gevşekliği olanlarda daha fazla oranda düz tabanlık olduğu gözlenmiştir.

Kullanılan tabanlıklar veya özel ayakkabılar çocuklarda özgüven ve psikolojik olarak etkileyebilir.

Sert ayakkabılar, cihazlar veya ayakkabı içine giyilen tabanlıklar ayağı sınırlar ve zayıflatır. Ayak kaslarının kas kuvvetinin azalmasına neden olurken hareketli yapıda olan ayakların ayakta bulunan kavisin artmasına veya artmasına neden olabilir.

İçe ve dışa basan çocukların ayakkabılarında yapılan değişikler veya koyulan kamanın etkisi yok denecek kadar azdır. Sadece arkın azalması durumunda arkı destekleyerek doğru adım almamıza yardımcı olur. Bu problemi olan çocuklarımızın özel ayakkabı kullanması veya destekleyicilerin kullanılması çocuğun yaşıtlarından geri kalmasına neden olacağından psikolojik olarak çocukları olumsuz etkileyebilir.

Yapılması Gerekenler : Bacak boyunda eşitsizlik olan bireylerde düzeltici miktarda ayakkabı içine tabanlık şeklinde uygulanabilir. Hem eşitlik sağlanır, hem de düzgün yürüyüş sağlanabilir. İleri yaşta çocuklarda ise kullanılan tabanlıkların yerden gelen reaksiyon kuvvetini azaltılması ve eşit dağıtılmasını sağlayarak ağrı azalmasına yardımcı olabilmektedir.

Uygun Ayakkabı Özellikleri :

1. Dikdörtgen şeklinde (sivri uçlu olmayan) olması: Ayağa uyumlu olmalıdır. Ayak parmakları yeterince boşluk bırakılmalı, normal ayak şekli ile uyumlu olmalıdır. Ucu sivri olmamalı. Ayak, ayakkabıya rahat sığmalıdır. Ön-arka mesafesi ayağa göre kısa olan ayakkabılar ayak parmaklarına bası uygulayarak şekil bozukluklarına yol açabilir. Ayakkabı aşırı uzun olursa da hastanın yürüyüşü zorlaşacak ve büyük ihtimalle yürürken düşme ihtimali artacaktır. Ayağın büyümesine izin vermek ve ayak parmaklarının sıkışmasını önlemek için ayakkabının ucunda, ayağın önünde yaklaşık bir parmak boşluk olmalıdır. Yürürken ayağın ayakkabı içinde öne doğru hareket etmesini önlemek için ayakkabı topuğa tam oturmalıdır. Ancak ayak parmakları için yeterli bir boşluk kalması için en uzun parmak ile ayakkabının ucu arasında çocuk ayakta dururken bir başparmağın eni kadar (ortalama 1 cm) mesafe olmalıdır. Ayakkabının kenarı ile bütün parmaklar arasında ise en az 5 mm mesafe olmalıdır. Çocuk ayakta iken ayakkabı dışarıdan sıkıldığında ayakkabıda hafif bir çizgilenme olması ayakkabının yeterli genişlikte olduğunun bir göstergesidir.

2. Esnek olması: Ayakkabı rahatlıkla elin içine sığacak şekilde ikiye katlanabilmelidir. Ayakkabının tabanının da esnek olması gereklidir. Eğer orta ayak hizasından bükülüyorsa bu, tabanın esnek olmadığının göstergesidir. Sert kösele tabanlı, esnek olmayan ayakkabılar uygun değildir. Ayrıca, ayağın arkının düz olması ayağın normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. O nedenle çocuklara herhangi bir ark desteği vermeye gerek yoktur.

3. Düz olması: Topuk kısmı ayakkabının geri kalanından daha yüksekte olmayacak şekilde tabanı düz olmalıdır. Topuklar, özellikle de yüksek olanlar, ayağın öne doğru yığılmasına ve ayak parmaklarının sıkışmasına neden olur. Topuklu ayakkabılar çocuğun normal ayak gelişimini engeller. Esnek kösele tabanlı resmî okul ayakkabılarında ortalama 1-1.5 cm topuk yüksekliği olması tercih edilebilir.

4. Gözenekli olması: Ayakkabının ayağın sırtına denk gelen kısmı ya deriden olmalı ya da deri maserasyonuna ve mantar infeksiyonlarına izin vermeyecek şekilde yalıtkan olmayan bir maddeden yapılmış olmalıdır. Gözenekli olması hava geçişini kolaylaştırır. Çocukların ayakları erişkinlerden daha fazla terler. Bir çocuk ayağı sekiz saat içerisinde 20 g nem kaybeder. Dolayısıyla ayakkabıların üst kısımlarının terlemeyle oluşan bu nemi dışarıya iletebilmesi gereklidir.

5. Deri ya da kanvas gibi yumuşak bir materyalden yapılmış olması: Bu tip materyaller aynı zamanda da cildin nefes almasına izin veren özelliğe sahiptir. Daha dayanıklı olmasının yanı sıra bu, çocuğun ayağını daha serin ve kuru tutar. Kötü kokuları önler.

6. Bağcıklı veya benzer bir sıkılaştırma özelliği olması: Koşma ve yürüme esnasında ayaktan çıkmasını önlemek amacıyla olması uygundur. Gelişimsel açıdan bir sakıncası yoktur. Tercih sizindir.

7. Orta derecede sürtünmeli olması: Sürtünme hissi ya da kayganlık ayağın takılmasına ya da kayıp denge kuramamasına ve çocuğun düşmesine neden olur. Ayakkabının tabanındaki sürtünme çıplak ayağın cildinin sürtünmesi ile hemen hemen aynı olmalıdır.

8. Hafif olması: Çocuğun yürüme esnasındaki enerji sarfiyatını düşürmek için ayakkabı ağır olmamalıdır. Bu özellik, spor ayakkabıları için ayrıca önemlidir.

9. Sağlam bir topuk kısmının olması: Çocuklarda arkasında topuğu destekleyen bir kısmı olmayan, terlik gibi ayakkabılar giyilmesi önerilmez. Ayakkabının sağlam bir topuk kısmının olması gereklidir. Bundan kasıt şudur; ayakkabının arka kısmını yanlardan sıkıştırmaya çalıştığınızda yanların sıkışmaması ve aşağıya bastırdığınızda da yine şeklini koruması gereklidir.

10.Uygun fiyat ve görünümde olmalıdır.

Kaynakça : Marangoz S., Aksoy M., Hacettepe Tıp Dergisi 2009; 40:199-204

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.