MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI

Yediyordu Elif kağnısını,

Kara geceden geceden.

Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,

Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,

İnliyordu dağın ardı, yasla,

Her bir heceden heceden.

Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına

Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.

Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,

Nam salmıştı asker içinde.

Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,

Doğrulmuştu yola önceden önceden.

Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,

Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,

Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,

Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra,

Gecenin ulu ağırlığına karşı,

Hafifletir, inceden inceden.

İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında

Elma elmaydı yanakları üzüm üzümdü gözleri,

Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi, daim;

Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.

Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti,

Niceden, niceden.

Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,

Nazar mı değdi göklerden, ne?

Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez,

Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur

Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı.

Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden

Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,

Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.

Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,

Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.

Bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,

Düşerim gerilere, iyceden iyceden.

Kocabaş yığıldı çamura,

Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,

Örtüldü gözleri örtüldü hep.

Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım,

Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,

Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.

(Fazıl Hüsnü DAĞLARCA)

....

AĞIT - DESTAN

Bir ağıt söyleyeyim, dağlar dilinden

Dumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin!...

Destanlar duyulsun tarih yolundan,

O günden dünlere şan gitsin gelsin...

Çekin küheylanın atlasın binsin,

Al yelelerinde yankılar dönsün.

Afyon'dan İzmir'e ordular insin.

Süngü uçlarından can gitsin gelsin...

Neymiş yarım?! Sancak çekilsin uca,

Şılasın göklerde yüceden yüce

Sormak lüzum değil, halimiz nice?

Yanan yüreklerden kan gitsin gelsin...

Sen ey yayda bir ok gibi kurulu!

Bir ok değdi, düştün yere yaralı!

Dört yanında ak mermerler örülü,

Sars devir bunları, sin gitsin gelsin...

Gökyay'ım neylesin ıssız çağlarda!

Bir ağlar bir güler, durmaz kararda,

Bir başka dağ gibi sen dur dağlarda,

Akşamdan sabaha gün gitsin gelsin...

(Orhan Şaik GÖKYAY)

....

ATATÜRK

Atatürk diyor ki:haydi ileri

Geride kalanlar kimin neferi

Önünde önderi Türkün zaferi

Dağıttık düşmanı yar/dı Atatürk

Hainler terk etti vatanı yurdu

Eldeki imkanla birliği kurdu

İşgalci güçlerin azmini kırdı

Cephede siperde var/dı Atatürk

Liderler vardır ki daima yaşar

Kucaklar ulusu bağrına basar

Böyle bir kahraman tarihimde var

Açılan yarayı sar/dı Atatürk.

(Arap Kurt)

...

Atatürk

Bayrak yarıya çekilmiş,

Atatürk’üm öldü diye,

En son yaprak da dökülmüş,

Atatürk’üm öldü diye

Sürü yas tutmuş ovada,

Kuşlar susmuşlar yuvada,

Rüzgar esmez olmuş dağda,

Atatürk’üm öldü diye.

Irmaklar yaslı çağlamış,

Ağaçlar sessiz ağlamış,

Vatan karalar bağlamış,

Atatürk’üm öldü diye

(Mehmet Necati Öngay)

...

GAZİ DESTANI

Gücüm yetse keşke yazsam bir destan

Okunsa istekle nihayete dek

Başımızda her gün o Başkumandan

Methini söylerim kıyamete dek

Onunçün açılır sümbül menekşe

Cihanda adını söyler her köşe

Nüfuzu yürüdü dağ ile taşa

Methini söylerim kıyamete dek

On yılda yüzlerce yılı aştırdı

Şanlı geçmişleri deşti deştirdi

Okuyup yazmayı kolaylaştırdı

Methini söylerim kıyamete dek

Varsın geçsin benim yaşım yetmişi

Son on yılda gördüm en büyük işi

İster er meydanı böyle er kişi

Methini söylerim kıyamete dek

Geçit tünel oldu her çetin kaya

Şimdi tirendeyiz yürürdük yaya

Dünya imreniyor Gazi Paşa'ya

Methini söylerim kıyamete dek

Sohbetinin doyum olmaz tadına

Odur haklarını veren kadına

Aşık Hasan derler benim adıma

Methini söylerim kıyamete dek

Arık toprağa yaslanı yaslanı

Sığır güderken yazdım ben bu destanı

Nasıl methedeyim böyle aslanı

Methini söylerim kıyamete dek

(Aşık HASAN)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.